Examples of using "Prendre" in a sentence and their turkish translations:
Onu alabilirsin.
O yakalandı.
O yakalandı.
Bunu almak istiyor musun?
Dinlenmek ister misin?
Gel ve onu al.
Bunu alayım.
Bu bir süre alabilir.
Kitabı alabilirsin.
Otobüse binmek zorunda mıyız?
Bu ilacı almalı mıyım?
Tatile çıkman gerekir.
İşi alacak mısın?
O beni almaya geldi.
O beni almaya geldi.
- Bu hapları içmen gerekiyor.
- Bu hapları içmelisin.
Arabamı alacağım.
Hangi trene bineceksin?
Keşke yanımda bir şemsiye getirseydim.
Şunu alacağım.
Bir karar vermek zorundasın.
Parayı almalıydın.
Tom'un karar almasına izin ver.
Bavulunu götürmem izin ver.
Lütfen onlardan bazılarını götür.
Senin ceketini alayım.
Bu biraz zaman alacak.
Ben bir karar vermek zorundaydım.
Onu alacağız.
Parayı almalıydım.
Üşüteceksin.
Onu alacağım.
Neden o riski alıyorsun?
Biraz hava almalıyım.
Bunu almalıyım.
Bunu alacağım.
Fotoğraf çekmeyi seviyorum.
Fotoğraf çekmekle ilgileniyorum.
- Ona neye bineceğini söyle.
- Ona hangisini alacağını söyle.
Biraz temiz hava için dışarı çıkıyorum.
Beni gelip alabilir misin?
Onu almama izin ver.
Lütfen bu pastalara buyurun.
Biraz temiz hava için dışarıya çıkalım.
Ben fotoğraf çekmekten hoşlanıyorum.
- Resmini çekebilir miyim?
- İzin ver senin fotoğrafını çekeyim.
Onu al, ya da bırak.
Bir karar vermek zorundayım.
Onu okuldan aldım.
Bu biraz zaman alabilir.
Nasıl onun üstesinden gelmek istiyorsun?
Fotoğraf çekilmez.
Hangi tarafa gideceğimi bilmiyorum.
Otobüs yolcuları almak için durdu.
Bana bir çocuk gibi davranmayı bırak.
Bir içki içmeye gitmek ister misin?
Geç karar vermesiyle ünlüdür.
O yakalanmadı.
O yakalanmadı.
Bir içki için dışarı çıkmak ister misin?
Onlar Tom'la ilgilenecek.
Bir içki almaya gitmek ister misin?
Biraz ara verebilir misin?
Onu yanında götürebilirsin.
Tom'un anahtarlarını aldığını gördüm.
Verecek bir kararın var.
Resmimizi çeker misin?
Bir şey içmek için dışarı çıkmak ister misin?
Seni alacağım.
Fotoğraf çekmekten hoşlanırım.
Bir fotoğrafımızı çekebilir misin?
Seni otelin önünden alacağım.
Daha pahalı olanı alacağım.
Onları alamazsın!
Biraz kahvaltı ister misin, sevgilim?
Bana bir çocuk gibi davranmayı kes.
üzerine kurulu.
- Ateşini ölçeyim.
- Ateşine bakayım.
İşi alacak mısın?
Yavaş yapabilirsin.
Dinlenelim mi?
Ben bir mesaj alabilir miyim?
Servis otobüsüne binmelisiniz.
Önce senin ateşini ölçelim.
Otobüse binmeli miyim?
Risk almaktan nefret ederim.
- Fotoğraf çekmeyi seviyor.
- Resim çekmekten hoşlanıyor.
Ben bir banyo yapabilir miyim?
Onun yerini kim alabildi?
Benimkini alabilirsin.
Tom bu aramayı kabul etmek zorunda.
Bir karar vermek zorundayım.
Bir mesaj alabilirim.