Examples of using "Fiche" in a sentence and their turkish translations:
Umursamıyoruz.
- Fazla üstüme gelme.
- Fazla yüklenme bana.
- Üstüme varma.
- Beni hiç ırgalamaz.
- Beni hiç ilgilendirmez.
Açıkça, umurumda değil.
Onların çoğu sadece umursamıyor.
Umursamadığımı düşünüyor musun?
Para umurumda değil.
Sonuçlarını umursamıyorum.
Bu şeyi buradan çıkarın.
Başka bir şey umurumda değil.
- Şöhretim umurumda değil.
- İtibarım umurumda değil.
Sen hariç bunu kimse umursamıyor.
Ne olduğu umurumda değil.
Akşam yemeğini nerede yediğin umurumda değil.
Senin ne düşündüğünü umursamıyorum.
Ne olduğu umurumda değil.
- Kaç yaşında olduğun umurumda değil.
- Yaşın umurumda değil.
Bana ne olduğu umurumda değil.
Ne düşündüğü umurumda değil.
Kimin geleceği umurumda değil
Yaşamam ya da ölmem umurumda değil.
Bunu kimin yaptığı umurumda değil.
Benim hakkımda ne düşündükleri umurumda değil.
Onunla ne yaptığın umurumda değil.
Kimle gittiğin umurumda değil.
Arabasının kirli olmasını umursamaz.
Onun güzel olup olmaması umurumda değil!
Saat altıda gitmemin sakıncası yok.
- Onun kim olduğunun benim için zerre önemi yok.
- Onun kim olduğu hiç umurumda değil.
Senin kim olduğunu bilmiyorum ve umurumda da değil.
Artık sadece umurumda değil.
Tom artık bunu yapmıyor.
- Biraz soğuksa umursamam.
- Biraz soğuk olursa umursamam.
Ne düşündüğünüz umurumda değil.
Umurumda değil, bu yüzden bana bildirme.
Ne olduğu umurumda değil.
Neden geç kaldığın umurumda değil.
Ne düşündüğün gerçekten umurumda değil.
Benim hakkımda ne düşündüğün umurumda değil.
Kendimiz bizzat etkilenmeden umursamıyoruz.
- Onun gitmesi ya da kalması umurumda değil.
- İster gitsin ister kalsın umurumda değil.
Onun ne kadar sürdüğü umurumda değil.
Listenin ne kadar uzun olduğu umurumda değil.
Gidip gitmemen umurumda değil.
Benim için fark etmez.
Bunu nasıl yaptığın umurumda değil. Sadece yap.
Şu halatı hızlıca geri alıp buradan gidelim.
Sadece beni yalnız bırak.
Ne kadar önce olduğu umurumda değil.
Onu kime verdiğimiz umurumda değil.
Gerçekten umurumda değil.
O herhangi bir şeyi berbat etmez.
Defol.
Sonuçlarını umursamıyorum.
Derslere gitmezsem fizik öğretmenim umursamaz.
Bizi yalnız bırak.
İnsanlar tuhaf olduğumu düşünürse umurumda değil.
Gerçekten umurumda değil.
Meşgul olup olmadığın umurumda değil. Bana yardım et.
Defol.
"İlgisiz misin yoksa yalnızca cahil misin?" "Bilmiyorum ve umurumda değil."
Nedenini bilmiyorum ve umurumda da değil.
Senin kim olduğunla ilgilenmiyorum.
Moda umurumda değil.
Lütfen bana bir mola ver.
Ne yaptığın umurumda değil.
Gidip gitmemen umurumda değil. Ben zaten gidiyorum.
- O, nasıl giyindiğine pek dikkat etmez.
- O, nasıl giyindiğini umursamaz.
Bir parça umursamıyorum.
Bunu ne kadar istediğin umurumda değil. Onu sana vermeyeceğim.
Ben olmadığım sürece kimin ödediği umurumda değil.
Artık siyasetle ilgilenmiyorum.
Bünyemi bozma.
Beni rahat bırak!
Onun zengin olup olmaması umurumda değil.
Babanın kim olduğu umurumda değil. Hala benim emirlerime uymak zorundasın.
Doktorların ne dediği umurumda değil. Ne istersem yiyeceğim.
İlgilenmiyorum. Defol git.
Hiç kimse umursamıyor.
Kimse senin kim olduğunla ilgilenmiyor.
Paranla ne yaptığın beni ilgilendirmiyor.
Beni yalnız bırak!
Defol.
Ne düşündüğün umurumda değil.
Defol.
Tom'un kiminle konuştuğu umurumda değil.
İnsanların ne düşündüğü umurumda değil.
Geçmişinle ilgilenmiyorum.
Gitmeyi planlıyorum. Yapıp yapmaman umurumda değil.
- Çık dışarı!
- Defol!
- Yürü git!
Sen mutlu olduğun sürece umurumda değil.
- Beni yalnız bırakın.
- Beni rahatsız etmeyin.
- Canımı sıkmayın.
Defol.