Examples of using "Fermes" in a sentence and their turkish translations:
Benim ellerim sıkıdır.
Sen hiç çeneni kapatmaz mısın?
Küçük aile çiftlikleri yok oluyorlardı.
Çiftlik evlerinin ahırları vardır.
Küçük yerel çiftlikler endüstriyel boyutta işletmelere dönüştü.
Gözlerini kapatmanı istiyorum.
Bu da çiftliklerde daha fazla virüs bulunması anlamına geliyordu.
Beni öptüğün zaman neden gözlerini kapatıyorsun?
bu çiftlikler, en büyük tesislerde
Her alanda çiftlik evleri vardı.
Çiftliklerde ya da küçük kasabalarda yaşadılar.
en büyük ve en gelişmiş çiftliklerin bazılarına
- Ne zaman kapatıyorsunuz?
- Saat kaçta kapanıyorsunuz?
O Sao Paulo'nun içindeki dört tane çok büyük çiftliğin sahibidir.
- Keşke dışarı çıktığın zaman kapıyı kapatsan.
- Keşke dışarı çıkarken kapıyı örtsen.
Kibar ama sıkı olun.
New York’ta çiftlikler olduğunu bile bilmiyordum.
Çiftliklerden fabrikalara taşınmak için yüz yılımız,
Ticari ve ticarileşmeye başlayan çiftliklerin
Büyükbabamın kuşağındaki birçok insan çiftliklerde büyüdüler.
Yasa dışı ticaret üzerine sert önlemler almak zorundayız.