Examples of using "Devinrent" in a sentence and their turkish translations:
Onlar iyi arkadaş olmak zorunda.
İşler tuhaflaştı.
- Onlar delirdiler.
- Onlar çıldırdı.
- Onlar kafayı yedi.
- Çıldırdılar.
- Kafayı yediler.
- Delirdiler.
Ağacın yaprakları kızardı.
Şarkıların çoğunluğu ilginç olmadı.
Amerika'da onunla arkadaş oldu.
- Onun şarkılarının hepsi zirve oldu.
- Onun şarkılarının hepsi hit oldu.
Küçük yerel çiftlikler endüstriyel boyutta işletmelere dönüştü.
Onun avukat olmuş üç oğlu var.
Gittikçe sinirlendiler.
Onun doktor olan iki oğlu vardı.
Birkaç bin kişi bu hastalığın kurbanı oldu.
Aynı kolejde okumaları sebebiyle en iyi arkadaş oldular.
Dakika saatlere dönüştü.
Sami'nin korkuları gerçek oldu.
en basit işler bile giderek daha zor gelmeye başladı.