Examples of using "Fente" in a sentence and their turkish translations:
Tamam, şu kanyon yarığına inelim.
onu da yuvaya taşıyorlar
Kanyon yarığına indik
Bu kanyonların ne kadar kafa karıştırıcı olduğunu görüyorsunuz.
Yoksa bu yönde mi? Solda, kanyon yarığının olduğu yönde mi?
onuda küçücük parçalara ayırıp yuvalarına taşıyorlar
ve yemek yarıklarından hamlelerini seslendiklerini anlattı --
ve kilometrelerce uzunlukta dönüp dolaşan labirentlerle
yuvalarında bir kraliçe vardır. Tıpkı arılar gibi
Kanyon yarığından çıktık. Şimdi yine güneşin sıcağındayız.
olduğunu düşünüyorsunuz. Akıllıca. Pekâlâ, o tarafa gideceğiz. Hadi.
Bu kanyon yarığı da serin olduğu için hızlı buharlaşmıyor.
Burası dik uçurumları olan kumtaşı kayalıklarla ve kilometrelerce uzunlukta dönüp dolaşan labirentlerle