Examples of using "Canyon" in a sentence and their turkish translations:
Bu kanyondan aşağı ineceğiz.
Tamam, şu kanyon yarığına inelim.
Kanyon yarığı burada gerçekten daralıyor.
Kanyonun üstüne indik.
Kanyon çok dar. Ben de kanyonun kenarından halatla inip
sadece %1'inin merkeze indiğini biliyor muydunuz?
Büyük Kanyon tam bir bakir doğa
Tamam, halat bizi çekti ve kanyona indik.
Kanyon yarığına indik
Ve şimdi de, kanyon bizi rotamızı değiştirmeye zorluyor
Burası kanyonun üst kısmından çok daha yeşil.
Pekâlâ, kanyondan halatla inmemi mi istiyorsunuz?
Pekâlâ, kanyondan inip aşağıda parlayan metalin
Yoksa bu yönde mi? Solda, kanyon yarığının olduğu yönde mi?
Büyük Kanyon'dan daha büyük ne olabilir ki diye düşündüm?
Tek sorun şu ki Büyük Kanyon pek ulaşılır değil.
Kanyon yarığından çıktık. Şimdi yine güneşin sıcağındayız.
olduğunu düşünüyorsunuz. Akıllıca. Pekâlâ, o tarafa gideceğiz. Hadi.
Bu kanyon yarığı da serin olduğu için hızlı buharlaşmıyor.
kanyon yarığından halatla inip enkaza o şekilde mi ulaşmaya çalışacağız?
Uçağın, Hells Canyon adındaki bu acımasız çölde, dört bin kilometrelik alanda bir yere düştüğünü biliyoruz.
Pekâlâ, kanyondan inip aşağıda parlayan metalin enkaz olup olmadığını anlamanın en iyi yolu nedir?