Examples of using "Façons" in a sentence and their turkish translations:
Yine de gideceğim.
yedi farklı şekilde bakma becerim var.
- O, zaten dışarı çıkmak istedi.
- Yine de dışarı çıkmak istedi.
Bu cümle iki şekilde yorumlanabilir.
Neyse siz ikiniz orada ne yapıyordunuz?
Tamam, iz sürmek için iki yol var.
Yardım çağırmak için başka yollar bulacağız
Her yolu denedim.
Her halükarda çok geç.
Farklı düşünme tarzlarımız var.
Neyse ki başarıya ulaşmanın bir sürü yolu var.
Zaten böyle bir şey asla yapmadım.
Zaten canım istemiyor!
Her durumda, o her zaman benim hatam
Üç kuşak şeyleri üç şekilde görür.
Onu yapmanın kaç yolu var?
Bu şekilde bir konuşma sizi nasıl hisettirdi?
Zaten ondan asla hoşlanmadım.
Hız ölçmenin birkaç yolu vardır.
- Neyse, burada ne yapıyorsun?
- Zaten burada ne yapıyorsun ki?
fiziksel olarak mevcut olmadan sosyal ilişki kurma yolları bulmak.
Bunu yapmanın birçok farklı yolu var.
her an için bizleri affedin.
Bir kediyi öldürmenin birden fazla yolu var.
Yine de, yağmur durduğunda dışarı çıkabilirim.
Gidip gitmemen umurumda değil. Ben zaten gidiyorum.
Ama bunu yapmanın birkaç farklı yolu var. Buna siz karar vereceksiniz.
- Sen ne dersen de, ben bunu her şekilde yapacağım.
- Beğen ya da beğenme, ben bunu her şekilde yapacağım.
ve kendimizi kamusal alanlardan uzak tutabildiğimiz her yol,
Ancak gerçek dünyanın her yerinde pek çok farklı şekilde etrafımızı sarmış,
Her iki yazım da doğru.
Hayvanları, geceyle başa çıkmak için yeni yöntemler bulmaya itiyor. UYUMAYAN ŞEHİRLER
Metinleri çevirmek için birçok yol var.