Translation of "Donnera" in Turkish

Ça me donnera un peu d'énergie.

Tamam, bu biraz enerji verecektir.

Cette chenille donnera un beau papillon.

Bu tırtıl harika bir kelebeğe dönüşecek.

Poutine vous donnera une bonne leçon.

Poutine size iyi bir ders verecek.

Personne ne me donnera le moindre argent.

Hiç kimse bana para vermeyecek.

Elle donnera une fête la semaine prochaine.

O gelecek hafta bir parti verecek.

Elle donnera sa photo à qui la veut.

İsteyene resmini verecek.

Elle te donnera tout l'argent dont elle dispose.

Sahip olduğu parayı sana verecek.

Peut-être que Tom me donnera un emploi.

Belki Tom bana bir iş verecek.

Quelle torche nous donnera la meilleure source de lumière ?

Sizce hangi meşale en iyi ışık kaynağı olur?

- Ce livre te donnera une idée claire du mode de vie américain.
- Ce livre vous donnera une idée claire du mode de vie américain.
- Ce livre vous donnera une idée claire du mode de vie étasunien.
- Ce livre te donnera une idée claire du mode de vie étasunien.

Bu kitap size Amerikan yaşam tarzı hakkında net bir fikir verecektir.

Ça me donnera pas beaucoup d'énergie, mais c'est déjà ça.

Çok enerji vermeyecektir ama elbet bir şey verecek.

Quelle option nous donnera la meilleure chance de remplacer l'antivenin ?

Hangi seçenek panzehri yenilememiz için bize en iyi şansı verir?

Supplier des étrangers ne donnera rien, malgré tous ses efforts.

Yabancılardan yemek dilenmek nafile. İstediği kadar denesin.

Dans les années à venir, la vigne donnera beaucoup de raisin.

Gelecek yıllarda, asma çok üzüm verecek.

Ça me donnera pas beaucoup d'énergie, mais c'est déjà ça. Si vous retirez un peu d'écorce…

Çok enerji vermeyecektir ama elbet bir şey verecek. Bakın, ağacın kabuğundan bir parça alırsanız

Les gens ne savent pas qu'on peut manger du sapin. Ça me donnera pas beaucoup d'énergie, mais c'est déjà ça.

İnsanlar köknar ağacının bir kısmının yenebildiğini bilmezler. Çok enerji vermeyecektir, ama elbet bir şey verecek.