Examples of using "Disposais" in a sentence and their turkish translations:
Hiçbir alternatifim yoktu.
Yedek planım yoktu.
Gidecek başka yerim yoktu.
Sahip olduğum bütün parayı ona verdim.
Ne tercihim vardı?
Çok param vardı ama hepsini harcadım.
Kullandığım bir kontrol listem vardı.
Uçmak için kanatlarım olsaydı, onu kurtarmaya giderdim.
Başka hangi seçeneğim vardı?
Bir zaman makinen olsa nereye gidersin?
Sizinle konuşmak için başka bir yol bulamadım bu yüzden buraya kendim geldim.
Bir milyon doların olsa ne yaparsın?
Daha fazla zamanım olsaydı bunu yapardım.
- Özlemini çektiğim mutluluğu aramaya hakkım yok muydu?
- Hasret kaldığım saadeti aramak hakkım değil miydi?
Sahip olduğum tüm parayı dilenciye verdim.
Bir zaman makinen olsaydı, hangi yılı ziyaret ederdin?
Bir şey için onu yapmayı öze alamadım.
Çok zamanım yoktu.
Tüm cevapları aldığını sanıyordum.
Hâlâ vergi dairesinde arkadaşlarının olduğunu bilmiyordum.
Yemek yemek istememe rağmen, yemek yiyecek yeterli zamanımın olmadığını fark ettim.