Examples of using "Rendre" in a sentence and their turkish translations:
Gel ve bizi ziyaret et.
Biz onu geri vereceğiz.
- Seni mutlu etmek istiyorum.
- Seni mutlu etmek isterim.
- Sizi mutlu etmek isterim.
- Sizi mutlu etmek istiyorum.
- Seni nasıl mutlu edeceğimi bilmiyorum.
- Sizi nasıl mutlu edeceğimi bilmiyorum.
Nereye gidiyorsun?
O seni mutlu etmeli.
Sizi ziyaret etmek istiyorum.
görevlendirdiğimiz sürece,
Yatmalısın.
Kendimi yararlı yapmak istiyorum.
- Ben onu mutlu etmek istedim.
- Onu mutlu yapmak istiyordum.
Onu mutlu etmek istedim.
- Ben sadece telafi etmek istiyorum.
- Ben sadece kendimi affettireceğim.
Onu ortaya dökmekle tehdit etti.
Okyanusa gitmek istiyorsun.
Paranı iade etmek istiyorum.
Sadece seni mutlu etmek istedim.
Bana bir iyilik yapabilir misin?
Seni ne zaman ziyaret edebilirim?
Yurtdışına gitmeyi düşünüyor musunuz?
Konuyu entellektüel yapacağım.
farkında bile olmadan
Beni ziyarete gelecek misiniz?
Çok fazla yeme hastalığa neden olabilir.
Hiç kimse oraya gitmek istemiyor.
Nereye gideceğiz?
Ben insanları mutlu etmeyi seviyorum.
Bir gün oraya gitmek istiyorum.
Onun saygı göstermesini istiyorum.
Tom oraya yalnız gitmek zorunda kaldı.
Onu mutlu etmek istiyorum.
Beni deli edeceksin.
Herold teslim olmayı kabul etti.
Bunu satın alınabilir yapmak istiyoruz.
Onu şimdi anladın mı?
Babam bana nereye gideceğini söyledi.
Her nereye istersen gidebilirsin.
Lütfen oraya nasıl gidileceğini açıklayın.
Ciddi olarak gitmemeyi düşünüyor musun?
empati ile dinleme görevi.
İşe gidebilir miyim?
Cerrahi bölümüne gidin lütfen.
Onu ziyaret etmeye isteksizim.
Amerika'ya gitmek zorunda kaldım.
O beni görmeye geldi.
O, tiyatroya gitmeyi sever.
Dünyamızı daha iyi yapmak için çalışalım.
Amcamı ziyaret etmeyi seviyorum.
Alışveriş merkezine gitmek istiyorum.
Odama gitmeyi isterim.
Nereye gitmek istiyorsunuz, bayım?
Bir meslektaş beni ziyarete geliyor.
Ona bir iyilik yapabilir misin?
Mars'a gitmek istiyorum.
Bazen beni görmeye gelir.
O yürüme mesafesi içinde.
Bu gece onu geri vermeliyim.
Bu kitabı bugün teslim etmek zorundayım.
Karımı mutlu etmek istiyorum.
Başka nereye gitmeliyiz?
Rüyalar beni deli ediyor.
Beni yarın ziyaret edebilirsin.
Seni mutlu etmek için gülüyorum.
- Bana bir iyilik yapabilir misin?
- Bana bir iyilik yapabilir misiniz?
O sadece seni kıskandırmaya çalışıyor.
Ailemi gururlandırmak istiyorum.
Babamı gururlandırmak istiyorum.
Anne babanı mutlu etmelisin.
Ödünç parayı ne zaman iade edeceksin?
Ben sadece Tom'u mutlu etmek istiyorum.
Ben yurt dışına gitmeye niyet etmiştim.
Oraya gitmenize gerek yok.
Yarın seni evinde ziyaret etmek için geleceğim.
"Bugün kim bizi ziyaret etti?" "Bugün kız kardeşim Maria bizi ziyaret etti.
Keşke iyiliğe karşılık verebilsem.
Polis karakoluna nasıl gidebilirim?
O, onu konsere gitmeye ikna etti.
Tek başına Tom'u ziyaret etmek için gitmemeliydin.
Kendiniz de gidebilirsiniz.
Lütfen bana havalanına nasıl gideceğimi söyle.
Oraya nasıl gideceğimi bilmiyorum.
Oraya gitme sözünü unuttu.
Okula gitmek neredeyse imkansız.
Kente gitmek zorundayım.
Oraya nasıl gideceğimi soracağım.
Ben yurt dışına gitmeyi planladım.
Kütüphaneye gitmeyi sever.
Partiye gitmeli miyim?
Ne kadar uzağa gitmek zorundayız?
Artık hiç kimse beni ziyaret etmeye gelmiyor.
Teslim olmaktansa ölmeyi tercih ederim.
Oraya gece geç saatlerde gitmekten kaçınırım.
Bankaya gitmek zorundayım.
Garnizon teslim olmaya zorlandı.
Ödünç aldığın şeyi iade etmelisin.
O ne zaman yurt dışına gitmek zorunda kalacak?