Translation of "Dignité" in Turkish

0.004 sec.

Examples of using "Dignité" in a sentence and their turkish translations:

La dignité du travail,

iş ahlâkı,

J'ai perdu ma dignité.

İtibarımı kaybettim.

La dignité de ceux qui l'ont tué

Onu öldüren haysiyet yoksunu kişilerin yüreğinden

Croient qu'ils seront traités avec dignité et respect

insan onura uygun ve saygıyla davranılacağına inandığı

Les Démocrates ne semblent pas être capables de perdre avec dignité.

Demokratlar haysiyetiyle kaybedemiyor gibi görünüyor.

Parce qu'il croit à l'importance de la propre dignité des gens, il défend le suicide.

O, insanların kendi haysiyetinin önemine inandığı için, intiharı savunuyor.

Tous les êtres humains naissent libres et égaux en dignité et en droits. Ils sont doués de raison et de conscience et doivent agir les uns envers les autres dans un esprit de fraternité.

- Bütün insanlar hür, haysiyet ve haklar bakımından eşit doğarlar. Akıl ve vicdana sahiptirler ve birbirlerine karşı kardeşlik zihniyeti ile hareket etmelidirler.
- Bütün insanlar hür, haysiyet ve haklar bakımından eşit doğarlar. Akıl ve vicdana sahiptirler ve kardeşlik ruhu içinde birbirlerine karşı hareket etmelidirler.

Je suis venu ici pour rechercher un nouveau départ entre les États-Unis et les Musulmans à travers le monde ; qui soit fondé sur l'intérêt mutuel et le respect mutuel, et qui soit fondé sur la vérité que l'Amérique et l'Islam ne sont pas exclusifs, et n'ont pas besoin d'être en concurrence. Au contraire, ils se recouvrent et partagent des principes communs - principes de justice et de progrès, tolérance et la dignité de tous les êtres humains.

Ben buraya dünyada Birleşik Devletler ve Müslümanlar arasında yeni bir başlangıç noktası aramak için geldim; biri karşılıklı ilgi ve karşılıklı saygıya dayalı; biri Amerika ve Müslümanın münhasır olmadığı ve rekabet içinde olması gerekmeyen gerçeğine dayalı.Bunun yerine onlar örtüşürler ve ortak prensipleri paylaşırlar - adalet ve ilerleme prensipleri tüm insanların hoşgörü ve haysiyeti.