Examples of using "Destin" in a sentence and their turkish translations:
O, bizim kaderimiz.
Bu senin kaderin.
Ben kaderimi kabul edeceğim.
Kader işte.
Onu kötü bir kader bekliyordu.
Kader bana gülümsedi.
Kadere inanır mısın?
Ben kadere inanıyorum.
e o zaman çoktan kıyametin
Kader bazen acımasızdır.
kendi hayatının merkezinde olan insanları oynamak istiyordum.
- O, kaderini kabul etmek zorunda kaldı.
- O kaderi kabul etmek zorunda kaldı.
- Belki kaderdir.
- Belki o alın yazısıdır.
Bu benim kaderim.
Bu senin kaderin.
Kaderden kaçış yok.
Genç ölmek onun kaderiydi.
Belki o kaderdi.
- Kadere inanmam.
- Ben kadere inanmıyorum.
Her insanın kaderi kendi ellerindedir.
Kaderimi senin güzel ellerine bırakıyorum.
Kaderinden kaçamazsın.
Kaderle kavga etmenin faydası yoktur.
Bu acımasız kaderin güzel bir örneği.
O, zor kaderine yas tuttu.
Kaderim onun ellerinde.
O, kaderiyle yüzleşmeye hazırdı.
O, kaderi ile yüzleşmeye hazırdı.
Ölüm herkesin kaderidir.
Kader bana acımasız bir ders verdi.
Bu senin kaderin.
Kendi kaderinin kaptanısın.
Kaderini kabul etmekten başka seçeneği yoktu.
Sen kaderini kontrol ediyorsun.
Kaderimiz mühürlendi.
Kader kartları karıştırır ve biz oynarız.
Zoru başardı.
Kader yanımızda değil.
Şimdi biraz zamanınızı alıp hikâyemi anlatmak istiyorum.
Belki de pek çok gezegenin kaderinde
kendi kaderine karar verebilen tek tür biziz.
Bu benim kaderim.
Kitapların kendilerine ait bir kaderi var.
"Kaderimizi kendimiz yönetebiliriz." düşüncesi
bu nedenle, yaklaşmakta olan kaderleri uykumu hiç kaçırmadı.
Bize hayatlarımızı ve kaderlerimizi
Tutsakların kaderi görüşmenin sonucuna göre değişir.
Hikâyem "davet eden düş" ile ilgili.
ama gezegenimizin kaderini şekillendirecek güce sahip.
Uzun lafın kısası: Hayatta her şey kısmet!
Kendi kaderini kendin seçmelisin.
Kendi kaderini belirlemelisin.
Asma'nın kaderini sonsuza dek değiştirebilecek bir karakter sevgisinden önce geldi.
Herkes kendi kaderinin efendisi olmalı.
Kaderlerimizin yıldızlar tarafından kontrol edildiğine inanıyor musun?