Examples of using "CrÉpuscule" in a sentence and their turkish translations:
Ben alacakaranlığı severim.
Arjantin ormanlarına gece çöküyor.
O, hava karardıktan sonra eve geldi.
O, karanlıktan sonra geri döndü.
Hava kararırken gökyüzü kırmızıdır.
Akşam karanlığında gerinme egzersizleri yapmayı seviyorum.
Güneşin batmasıyla yoğun sıcaktan bir nefes alıyorlar.
Öğleden gün batımına kadar zafer şüpheli idi.
Akşam parıltısı genellikle güzel hava habercisidir.
Güneşin batmasıyla faaliyetlerine son verdikleri sanılırdı.
Dünya'nın yağmur ormanlarında güneşin batmasıyla değişim tetiklenir.
Küme, gün batımında ağaçlara tırmanarak zemindeki avcılardan kaçınıyor.
Dünya'daki her yaratığın geceden sağ çıkmanın bir yolunu bulması gerekir. GÜN BATIMINDAN ŞAFAĞA