Examples of using "Chaleur" in a sentence and their turkish translations:
Bu sıcaklığa nasıl dayanıyorsun?
Isı yoğun.
Bu sıcaklık dayanılmaz.
- Sıcağa alışkınım.
- Sıcağa alışığım.
ya da ateşin sıcaklığı gibi.
kalan ise ısıya dönüştürülüyor,
Isı ezici.
Boğucu şekilde sıcaktı.
Isı bugün korkunç.
- Sıcağa alışkındım.
- Ben sıcağa alışkındım.
Sıcaklık benim uyumamı engelliyor.
- Sıcağa alışkınım.
- Sıcağa alışığım.
Artık ekstra her vücudun sıcaklığı hoş karşılanıyor.
Ne sıcak bir gün!
Güneş ışık ve ısı verir.
Güneşin ısısı kili sertleştirir.
Çok pis sıcak.
Isı bir enerji şeklidir.
Süt sıcakta bozulur.
Bu sıcaklardan gerçekten bıktım.
Güneş bizi ışık ve ısı verir.
Bu ısıya alışık değilim.
Bu çöl sıcağında, zaman çok önemlidir.
Gece gelince sıcaktan kurtulmak mümkün...
Babam yaz sıcağından nefret eder.
Isı birçok şeyi genişletir.
O yaz sıcağını sevmez.
Bu yaz dayanılmaz derecede sıcak.
Bu sıcaklıkta çalışmayı sevmiyorum.
Bu ısıya dayanamıyorum.
Bu ısıda terliyoruz.
Sıcaklığa daha fazla dayanamıyorum.
Isı buzu suya döndürür.
Isıya karşı çok duyarlıyım.
Bu hem ateş hem de ısı kaynağı olacak
Isının büyük kısmını zeminden kaybedersiniz.
Ama yılan zehri bu sıcakta fazla dayanmaz.
çiftleşme dönemindeki dişiler hariç.
Güneşin batmasıyla yoğun sıcaktan bir nefes alıyorlar.
...ısıyı yayarak fili serin tuttuğunu gösteriyor.
Sıcaklık bütün gece beni uyanık tuttu.
Ben zaten yaz sıcağına alışkınım.
Onların sıcak karşılamaları beni mutlu etti.
Bu sıcak havaya daha fazla katlanamıyorum.
Onun kollarının sıcaklığını hatırlıyorum.
Şapka giymeden bu sıcakta dışarı çıkma.
Bu sıcakta ceketle duramıyorum.
ve daha az ateş basması yaşıyorlar.
Küçük bedeni neredeyse hiç ısı üretmiyor.
Ama termal görüntüleme yapan bir kamera sıcak vücutları görebilir.
Biz sıcakta terliyorduk.
Nagoya'daki yaz sıcağına dayanabilir misin?
Tom sıcaktan bayıldı.
Bu sıcakta onu yapamam.
Yazı severim ancak sıcağa katlanamam.
Fırının ısısı bütün evi ısıttı.
Onun ellerinin sıcaklığını hatırlayabiliyorum.
Birçok koşucu sıcakta bayıldı.
Sıcaklık, yiyecek... ...ve güvenlik.
Gece tekrar gelmeden önce...
Isı ve ışık, varlığımız için gereklidir.
Bu sıcakta et fazla dayanmaz.
Bu sıcakta işe yürüyerek gitmek kötü bir fikir.
İnsanlar şehrin sıcağından kaçış arıyorlar.
- Sıcaktan uyuyamıyordu.
- Sıcaktan dolayı uyuyamadı.
Sıcaktan dolayı uyuyamadım.
Onun ellerinin sıcaklığını hatırlayabiliyorum.
Süt sıcak bir günde uzun süre tutulmaz.
buradan olduğu gibi yansıyacak ve bu da beni sıcak tutacak.
sıcak dolayısıyla uzakta parlayan bir yansıma görebilirsiniz.
İyi işti! Ama yılan zehri bu sıcakta çok dayanmaz.
Isının bir kısmı derin okyanusa doğru yayılır
Ateşin sıcaklığı ile yanakları kızarmıştı.
Gülü seven dikenine katlanır.
Mağazalar sıcak nedeniyle öğleden sonra kapalıdırlar.
Bu sıcakta çıplak kafayla dışarı çıkma.
Hava bunaltıcı.
Biz amansız bir sıcak hava dalgasının ikinci haftasındayız.
İlaçlar bu orman sıcağında uzun süre dayanmaz. Yani, vakit çok önemli.
Ama sıcaklık cidden öldürücü. 62 dereceye ulaşabiliyor
Bu, akıllıca kararlar vermezseniz çöl sıcağının
bizi alevli güneşin altında pişirecek çılgın sıcaklık dalgaları.
dereceden altı dereceye bir artışa yol açacaktır . Nedeniyle küresel ısınmaya gezegenin
Ayakların tabanları, sıcağa ve soğuğa karşı duyarsızdır.
Soğuğu umursamam ama sıcağa dayanamam.
Bunlar iyi izolasyon sağlamalı böylece zemin nedeniyle ısı kaybetmem.
Hiç esinti ve kavurucu bir sıcaklık yok sütunu yavaşlatır.
Saladin, ısının yükselmesini ve Hıristiyanların ne yapacaklarını görün.
Burnundaki termal girintiler ışık yerine ısı tespit ediyor.
Ben soğuktan korkmuyorum, ama sıcaklığa dayanamam.
Bir gaz sobası yemek için en iyi ısıyı sağlar.
Bu da burayı börtü böceğin sıcaktan korunması için harika bir yer haline getiriyor.
Günün sıcağından kaçıp sığınan hayvanların çoğu, geceleri dışarı çıkar.