Translation of "Contraints" in Turkish

0.003 sec.

Examples of using "Contraints" in a sentence and their turkish translations:

Nous avons été contraints d'abandonner notre plan.

Planımızdan vazgeçmek zorunda kaldık.

Vous êtes contraints de traverser les vestiges de l'entrepôt

o deponun kalıntıları içinden geçmek zorundasınız,

Les noirs étaient contraints de travailler dans les champs de coton.

Siyah insanlar pamuk tarlalarında çalışmak için zorlandılar.

Dirigés par le sultan Mehmed II, les Ottomans sont vaincus et contraints d'effectuer une humiliante retraite.

2.Mehmed komutasındaki Osmanlı kuvvetleri yenildi ve aşağılayıcı bir geri çekilme yapmak zorunda kaldı

De régler la crise aux ponts - jusqu'à ce que les Français soient contraints de se retirer.

Fransızlar geri çekilmeye zorlanana kadar köprülerdeki krizi çözmeye çalışmakla sınırlıydı .

- Une tempête les a contraints à rester à la maison.
- Une tempête les a contraintes à rester à la maison.

Bir fırtına onları eve hapsetti.