Examples of using "Comble" in a sentence and their turkish translations:
Ailem beni mutluluğa boğuyor.
Daha da kötüsü, yağmur yağmaya başladı.
Onun işe genellikle geç gelmesi yeterince kötüydü fakat sarhoş gelmesi bardağı taşıran son damlaydı ve ben onun işine son verdireceğim.
Onu iyice kontrol ettikten sonra sana e-posta göndereceğim.