Translation of "Certitude" in Turkish

0.005 sec.

Examples of using "Certitude" in a sentence and their turkish translations:

Mais je n'avais aucune certitude

ama belirsizlik ile karşı karşıyaydım

Nous ne savons pas avec certitude.

Kesinlikle bilmiyoruz.

- Quelle certitude avez-vous qu'il soit un criminel ?
- Quelle certitude as-tu qu'il soit un criminel ?

Onun bir suçlu olduğundan ne kadar eminsiniz?

La foi est une certitude sans preuves.

İnanç, herhangi bir kanıta gerek duyulmaksızın hissedilen güvendir.

- Je ne sais avec certitude quand il arrivera.
- Je ne sais pas avec certitude quand il arrivera.

Onun ne zaman geleceğini kesin olarak bilmiyorum.

J'ai la certitude que je dois parler espagnol,

hiç şüphem yok ki şimdi İspanyolca konuşmalıyım,

Une fois acquise la certitude que j’allais mourir,

Öleceğime eminken

Le présent est la seule réalité et la seule certitude.

Şimdiki zaman, tek gerçeklik ve tek kesinliktir.

Tom ne peut pas dire avec certitude quand Mary arrivera.

Tom Mary'nin ne zaman varacağını kesin olarak söyleyemiyor.

Personne ne pouvait savoir avec certitude ce qui devait alors advenir.

Ondan sonra ne olduğunu kimse kesin olarak bilemiyordu.

Il est très rarement possible de prouver ou de prévoir une chose avec certitude,

Bir şeyi kesin olarak kanıtlamak veya öngörmek çok nadiren mümkün

Je pense qu'on peut dire avec certitude que Tom ne sera pas là demain.

Sanırım Tom'un yarın burada olmayacağını varsaymak güvenlidir.

- Je ne sais pas trop à quelle heure il va venir.
- Je ne sais pas avec certitude quand il viendra.

Onun ne zaman geleceğini kesin olarak bilmiyorum.