Examples of using "N'avais" in a sentence and their turkish translations:
Ben üşümedim.
Aç değildim.
Korkmuyordum.
Ben susamadım.
Herhangi bir beklentim yoktu.
Mürekkebim bitti.
Benim onunla bir ilgim yoktu.
Fazla seçeneğin kalmadı.
Gidecek bir yerim yoktu.
Ne yazık ki, hiç tecrübem yoktu.
ama belirsizlik ile karşı karşıyaydım
lösemi değildim,
Daha sadece 31 yaşındaydım.
Ama korkmuyordum.
Hiç seçeneğim yoktu.
Ben sersemlemiş değildim.
Müdahale etme hakkım yoktu.
Söyleyecek bir şeyim yoktu.
Çok aç hissetmiyordum.
Paraya ihtiyacım yoktu.
Bir anahtarım yoktu.
Yapacak bir şeyim yoktu.
Benim yiyecek hiçbir şeyim yoktu.
İçecek hiçbir şeyim yoktu.
Başka seçeneğim yoktu.
Ben çok susuz değildim.
Seni korkutmak istemedim.
Hiçbir fikrim yoktu.
Seni incitmek istemedim.
Üzgünüm, amacım sözünü kesmek değildi.
Öyle yapmaya niyetim yoktu.
Seni rahatsız etmek istemedim.
Sohbetinizi bölmek istemedim.
Onun kim olduğu hakkında bir fikrim yoktu.
Senin karıştığına dair fikrim yoktu.
Sana söylemeyi planlamamıştım.
inanmak öğretilmişti.
Finansal araştırma yapmama gerek yoktu.
sürekli kafamda beliriyordu:
daha önce sevmemişim gibi.
Kaçmak için şansım yoktu.
Beni çağırmanıza gerek yoktu.
Konuşacak hiç kimsem yoktu.
Onu daha önce hiç fark etmemiştim.
Yapacak başka bir şeyim yoktu.
Ben anlaşılır biçimde düşünmüyordum.
Benim kalmama gerek yoktu.
Ben kalmayı planlamadım.
Onu gücendirmek istemedim.
Kaçmak için şansım yoktu.
O zaman bir avukatım yoktu.
Mary dışında hiçbir arkadaşım yoktu.
Gerçekten yardım etmek istemedim.
Nerede olduğum hakkında hiçbir fikrim yoktu.
Gidecek bir yerim yoktu.
Benim girmeme izin verilmedi.
Gidecek başka bir yerim yoktu.
Asla öyle bir şey görmedim.
Böyle bir şey asla düşünmedim.
Burada olacağın hakkında hiçbir fikrim yoktu.
Keşke böyle acele etmeseydim!
Burada olduğunu fark etmedim.
Dans edebildiğin hakkında hiçbir fikrim yoktu.
- Bu sabahtan önce Tom'la hiç karşılaşmamıştım.
- Bu sabaha kadar Tom ile hiç tanışmamıştım.
- Bu sabaha kadar Tom ile hiç karşılaşmamıştım.
Canım gitmek istemedi.
Bunu gizli tutmak niyetinde değildim.
Çok adanmış olduğun konusunda hiçbir fikrim yoktu.
Üzgünüm, amacım seni korkutmak değildi.
Kalmaktan başka seçeneğim yoktu.
Asla böyle bir şey görmedim.
- Kalbim işte değildi.
- Gönlüm işte değildi.
Birinin beni izliyor olduğunun farkında değildim.
Ona söylememe gerek yoktu.
Böyle parlak bir yıldız hiç görmedim.
Amacım konuşmanıza kulak misafiri olmak değildi.
Kazayla bir ilgim yoktu.
Ne bekleyeceğim konusunda hiçbir fikrim yoktu.
Onunla alâkam yok.
Benim kabul etmekten başka seçeneğim yoktu.
Onu öldürmek istemedim.
Ona vurmak istemedim.
Ona vurmak istemedim.
Tom'a vurmayı planlamadım.
Sorunların büyüklüğünü fark etmemiştim.
Canım gerçekten dışarı çıkmak istemiyordu.
Seninle burada tanışacağımı asla düşünmezdim.
Gelmekten başka seçeneğim yoktu.
Benim durum üzerinde hiçbir kontrolüm yoktu.
Başvuracak kimsem yoktu.
Özellikle söyleyecek bir şeyim yoktu.
Bununla bir ilgim yoktu.
Onun yardımına ihtiyacım yoktu.