Examples of using "Casser" in a sentence and their turkish translations:
- Başarılar!
- Şeytanın bacağını kır.
Kilidin kırılması gerekecek.
Tom Mary'nin camı kırdığını söyledi.
kırılacağını biliyoruz
yani kıyamet kopmaya bilir.
Tom kilidi kırmaya çalışıyor.
biz onları kırmadan hastaneye gitmeye
O kırılacak.
O kasıtlı olarak pencereyi kırdı.
Bir şey kırmıyoruz.
O, pencereyi kasıtlı olarak kırdı.
Kırabilir.
Yumurtaları kırmamak için dikkatli ol.
- Yumurta kırmadan omlet yapamazsın.
- Hem karnım doysun, hem pastam dursun olmaz.
- Yumurta kırmadan omlet yapamazsın.
- Hem karnım doysun, hem pastam dursun olmaz.
Pencereyi kırmak için bir çekiç kullanıldı.
Omlet yapmak için bir yumurta kırmak zorundasın.
Yumurtaları kır ve sarıları ve beyazları ayır.
Yumurtaları kırmadan omlet yapılmaz.
burada doğal tepki mekanizmayı yok etmek,
süt koy bozulmasın yoğurt olarak çıksın
Bacağımın kırılması riskini istemiyorum.
Kilit kırılmış olmalı.
Kendimi berbat hissediyorum, ama ben sadece kül tablanı kırdım.
Onlar hiç olgun değiller. Dişlerinizi kıracaksınız!
onu kırmadan ikna yolu ile doktora götürmelisiniz
Gitmek istiyorum.
Bisikletimi çaldın ve şimdi ben senin ağzını burnunu dağıtacağım.
Dikkatli olmazsan onu kıracaksın.
Bu kodu kıramam.
Lütfen bu vazoyu kırmamak için dikkatli ol.
göz yaşartıcı gaz insanların kaçmasına ve kırılmasına neden olur pencereleri gizlemek ve yardım almak için.
Bu vazoyu kırmamak için dikkatli ol.