Examples of using "Avant" in a sentence and their turkish translations:
Harekete geçmeden önce düşün!
Kullanmadan önce çalkalayın.
dana önce
aşağı yukarı milattan önce 2650 yıllarına tekabül ediyor
- Atlamadan önce bak.
- Hareket etmeden önce iyice düşün.
Sen bilmeden önce ben biliyordum.
Fırlamadan önce,
Ama her şeyden çok,
şunu da söylememe izin verin:
Bu geceye dek.
...gece oluncaya kadar.
İlerleyin.
Hareket etmeden önce düşünün.
Harekete geçmeden önce düşünün!
Ben önden gideceğim.
Ben eskiden tembeldim.
Eskiden zengindim.
Eskiden kekelerdim.
Dışarı çıkmadan önce saçını tara.
İçeri girmeden önce kapıyı çal lütfen.
Kaza, önceki gün oldu.
- Ben diğerlerinin önünde geldim.
- Diğerlerinden önce vardım.
Öne doğru eğildi.
Bundan önce ne yapıyordun?
Cevaplamadan önce dikkatlice düşün.
Sıfır birden önce gelir.
Onlar oraya senden önce geldiler.
17. yüzyıldan önce
daha önce yok muydu?
Her şeyden önce vazife.
İlk etapta, dakik olmalısın.
Gitmeden önce yemek yiyelim.
Mary bulmadan önce Tom'u bulalım.
Başka her şeyden önce güvenlik.
Lütfen girmeden önce kapıyı vurun.
Tom bir askerdi.
Bu benim odamdı.
Senden önce oraya varacağım.
Giymeden önce yıka.
Ben varmadan önce o ölmüştü.
O cevap vermeden önce duraksadı.
Onlar oraya şafaktan önce geldi.
Ayrılmadan önce seni arayacağım.
O, ambulans gelmeden önce öldü.
Her şeyden önce kendine iyi bak.
Cevap vermeden önce elini kaldır.
Koşmadan önce yürümeyi öğren.
Dışarı çıkmadan önce kapıları kapat.
İçeri girmeden önce ayaklarınızı silin.
Senin vergi öncesi gelirin nedir?
Önceki gün mektubunu aldım.
Onlar biz gelmeden önce gittiler.
İçeri girmeden önce kapıyı çalmalıydın.
Nasıl benden önce buraya geldin?
Onlar onu yakalamadan önce ona yardım edebilir misin?
Çünkü o zamanlar öyleydi.
Partilerde eskiden eğlenirdim
Eskiden futbol oynardım
menopozdan önceki ve sonraki dönemde.
kendisi ben kürsüye çıkmadan önce
Her şeyden önce, o çok pahalı.
Yediden önce buraya gel.
Unutmadan önce, onu not alın.
Önden buyuralım ve yiyelim.
Yatmaya gitmeden önce okumak istiyorum.
Betty öğleden önce gelebilecek.
Akşam yemeğinden önce çalıştım.
O bir saat içinde varacak.
Tom benden önce buradaydı.
Saat altıya kadar döneceğim.
Kullanmadan önce talimatları okuyun.
Evvelsi gün rüzgar esiyordu.
Sen gelmeden önce ben oraya geleceğim.
Yarın öğleden sonra öncesinde değil.
Onunla evvelsi gün karşılaştım.
Biz öğleden önce oraya vardık.
Dövüşmeden önce konuşalım.
Her şeyden önce tüm ödevlerini bitir.
Bir adım ileriye ilerle.
Devam edeceğim.
Bunu daha önce fark etmeliydim.
Kaza, önceki gün gerçekleşti.
Marie öne doğru eğildi.
- Tom, Mary'den hemen önce çıktı.
- Tom, Mary'nin hemen önünden çıktı.
O, öne doğru bir adım attı.
Yemekten önce ellerinizi yıkayın.
Onlar seni burada görmeden önce git buradan.
Gitmeden önce yemek yemelisiniz.
Lütfen gelmeden önce ara.
Onu bana daha önce söylemeliydin.
Soğumadan önce çorbanı ye.
Çıkmadan mutlaka karnını doyurmalısın.
Siz buraya bizden önce geldiniz.
O, kahvaltıdan önce bir yürüyüş yaptı.
Yatmadan önce pencereyi kapat.