Examples of using "Nature" in a sentence and their turkish translations:
Doğa harikadır.
Doğayı severim.
Doğa değişiyor.
Sanat ve doğa için.
Doğa ise kendini temizliyor
Doğa korkutucu.
İnsanın doğasında var.
Tabiat ana cömerttir.
Tanrı veya doğa.
Doğa güzeldir.
Doğa acımasızdır.
Doğa her zaman kendini yeniliyor
Doğaya saygısızlık.
- Mary'nin sosyal bir doğası vardır.
- Mary'nin bir sosyal mizacı vardır.
Onun arkadaş canlısı bir doğası var.
Onun cömert bir doğası var.
O yaratılıştan zayıftır.
- Ben doğuştan iyimserim.
- İyimser bir doğam var.
- O yaradılıştan endişeli bir yapıya sahiptir.
- Doğası gereği kaygılı bir insandır.
Tıpkı mahvolmuş yeryüzünü dönüştürüp
Yetişme şekli midir, fıtrat mı?
doğasına zarar vermemek
ve doğada herhangi bir bitkinin
doğa için o kadar çok önemlidir ki yarasalarla
Elmas doğal olarak serttir.
Erkek maymun, doğası gereği zekidir.
O doğuştan cömert bir kişidir.
Doğa gizemlerle doludur.
İnsanlar doğaları gereği serttirler.
Doğa kendi kanunlarını asla çiğnemez.
Büyük Kanyon tam bir bakir doğa
ve meydan okuyan koruyucu bir türün
Tamam, bırakalım da doğa işini yapsın.
Doğa sürücüsüz bir araba gibi.
İnsan doğası gereği sosyal bir hayvandır.
Doğa hiçbir sınır tanımaz.
Çevremizi güzel tutalım.
Bir doğa fotoğrafçısı olmak istiyorum.
Acil durumunun niteliği nedir?
Doğanın dengesi kırılgandır.
Doğa hiçbir şeyi boşuna yapmaz.
Doğa gizemle doludur.
fakat doğadaki her şey gibi bir yere sahiptir.
Bu kötü bir karardı. Doğayla savaşmaya çalışmayın!
Vahşi doğada ağaç kovuklarına tünerler.
...merkezlerine doğayı yerleştirme gücüne sahibiz.
Yabancıların kafaları, onlara yapılan iddiaların doğası gereği karışık,
doğada bulduğu meyvelerden sağlar
Şamanizm'e göre doğa çok önemlidir
çünkü kadın eskiden bu yana doğayla ilişkilendiriliyor.
Doğa bütün cephelerde saldırı altında.
Biz doğanın kanunlarına tabiyiz.
Yaşamın doğası döngüseldir.
- O doğaya daha yakın yaşamak istiyor.
- Doğayla daha iç içe yaşamak istiyor.
- O, doğaya daha yakın yaşamak istiyor.
- Doğayla daha iç içe yaşamak istiyor.
Japonlar doğayla uyum içinde yaşarlar.
O iyi-huyludur.
- Her şey doğanın kurallarına tabidir.
- Her şey tabiat kanunlarına tabidir.
ki bu iç huzurunuzun doğasında vardır.
Zaman penceresinden dünyaya baktığımızda
Vahşi hayatta kaynaklar bulmalı ve değerlendirmelisiniz.
Başarılarının sırrı tembel doğaları.
İyi huylu doğamız bazı güçler tarafından engellendi
ve hayatta kalmaya çalışan biri olarak, ellerimi kullanamazsam
yani kısacası doğanın kendisinde bu virüs zaten mevcut
o hayvanlar doğada yaşayamayıp
ama unutmayın böcek ilacı da olsa doğa için
bu da doğa karşıtı demek
Fizik temel doğa bilimidir.
O yumuşak başlı.
Doğa, hayatımızda önemli bir rol oynar.
Fibonacci sayıları doğada zaman zaman görünür.
Cézanne doğanın yeni bir biçimde nasıl resmedileceğini biliyordu.
İnsan olarak hayvan doğamızı aşmalıyız.
Bir köpeğin Buddha doğası var mıdır yoksa yok mudur?
İş bir sürü sosyal yardımlarla birlikte gelir.
Cinlerin doğayla güçlü bir bağlantısı vardır.
Bence son 30 yılda ilişkilerin doğası
doğanın ustalıkla yaptığı bu şekiller
Birincisi, teknolojinin kendi doğası.
Bazen vahşi doğada işler beklenmedik şekilde sonuçlanabilir.
Vahşi doğadayken unutmamanız gereken iki şey vardır.
doğanın zekâmız karşısında çok zayıf olduğu anlayışı...
Doğadan o kadar çok şey almıştım ki artık geri verebiliyordum.
Biz birbirimize yardımcı olmalıyız, doğanın kanunu bu.
Doğadaki insan müdahalesinin hiçbir sınırı yoktur.
Doğa bir banka olsaydı onu zaten kurtarırlardı.
Doğanın yasalarına karşı gelemezsiniz.
Doğayla uyum içinde yaşamayı öğrenmeliyiz.
dağ başında sekiz günlük doğa yürüyüşü ve kanodan sonra
Hayatta kalma yollarından biri, gereksiz riskler alınmayacak zamanı bilmektir.
Ve bu sadece sanat ve doğayla kısıtlı kalmaz.
Cevabın diğer bir kısmı da gazeteciliğin doğasından geliyor,
Son olarak, Aydınlanma insan doğasına aykırı mı?