Examples of using "Avion" in a sentence and their turkish translations:
Helikopter mi, uçak mı?
Uçakla gideceğim.
Bir uçağı uçurabilir misin?
Hadi gidip şu enkazı bulalım!
Bir uçak gördüm.
Bir sonraki uçağı yakalayacağım.
Senin uçağın ne zaman kalkıyor?
Şu uçak çok büyük.
Ben bir kağıt uçak yaptım.
Uçağın saat kaçta kalkacak?
Pekâlâ, bir uçağımız var.
Uçak yolculuğu yapan insanlar
O hava seyahatini seviyor.
Bu onun uçağı.
Uçakla seyahat etmek istiyorum.
O uçak çok alçaktan uçuyor.
Hava yolu ile seyahat etmeyi tercih ediyorum.
Uçakla, lütfen.
Uçağınız saat kaçta iniyor?
Sen paketi uçakla gönderdin.
Uçağın saat kaçta kalkacak.
Çocuk kağıt uçak yaptı.
moskova'dan kahire'ye giden bir uçak
O uçak yeni teknolojiden faydalanıyor.
Uçağım 06:00 da kalkar.
O hava yolculuğundan nefret ediyor.
Amerika'ya uçakla gidiyorum.
Hava yoluyla seyahat etmeyi sevmez.
Fransa'ya hava yoluyla seyahat ediyoruz.
Uçakla seyahat etmeyi sevmez.
Uçağın ne zaman havalanıyor?
Babam uçakla seyahat etmeyi seviyor.
Bu uçağa bindiler.
Ben paketimi hava postası ile gönderdim.
Bu uçak Osaka ve Hakodate arası uçar.
Bu uçak beşte havalanacak.
Bir uçakta asla uçmadım.
Bir uçak piste indi.
Bu ne tür bir uçak?
Tom uçakla Boston'a dönüyor.
- Bir uçağı kaçırdığın oldu mu hiç?
- Bir uçağa yetişemediğin oldu mu hiç?
Bu yüzden uçakta hiç uyumam.
O uçaktan atlıyormuşum gibi hissediyorum.
O, yarın Paris'e uçuyor.
Onun uçağının ne zaman vardığını biliyor musun?
- Acele et yoksa uçağını kaçıracaksın?
- Acele edin yoksa uçağınızı kaçıracaksınız?
Bir sonraki uçağın ne zaman geleceğini ona sor.
Uçakla gitmektense trenle gitmeyi tercih eder.
Onun uçağı ne zaman kalkar?
Uçağımız bulutların üstünden uçtu.
O, hava yoluyla yurtdışına seyahat etmekten hoşlanıyor.
Uçağımız tam olarak akşam 6:00'da kalktı.
Uçakla gitmek sana daha pahalıya mal olur.
Tom kâğıttan uçak yaptı.
Onlar aynı uçağa bindiler.
Uçakla yolculuk edemem.
Uçağımız güneye doğru uçuyor.
O, uçakla Tokyo'dan Osaka'ya gitti.
Senin uçağın saat kaçta kalkması planlanmıştır?
Sık sık uçar mısın?
bir daha asla uçak yolculuğunu tercih etmedi
yani alçaktan yükseğe doğru giden bir uçak
Uçağı havaalanına henüz varmadı.
Şehrin üzerinde bir uçak uçuyor.
Uçak sabah saat 8:00'de kalkar.
Uçağımız otuz dakika gecikti.
Uçağımız otuz dakika geç kaldı.
Uçağı Hong Kong'a gitmek için öğleden sonra saat 2:00'de kalkıyor.
Ben evimizin üzerinde uçan bir uçak görüyorum.
Yakınlardaki bir hastaneye hayat kurtarıcı panzehirler
Oyun kumandanızı alın ve bir karar verin. Helikopter mi, uçak mı?
Senin için bir model uçak yapacağım.
Bir uçakta emniyet kemerlerini bağlamalısın.
Uçağım güvenle indiğinde rahatlamış hissettim.
Oğlan, öğretmene kağıt bir uçak attı.
Trenle gitmeyi, uçakla gitmeye tercih ederim.
Bir uçakta uçup paraşütle atlamak istiyorsanız "Sağ"a basın.
O uçakla olan tüm iletişim aniden kesildi.
Bir yolcu uçağı ABD'ye havalandı.
Eğer onları hava yoluyla gönderirsen çok minnettar olmalıyım.
Bir uçağı bu adaya indirmek mümkün mü?
Şimdi gitmek zorundayım. Yakalanacak bir uçağım var.
- Televizyon haberine göre, Hindistan'da bir uçak kazası olmuş.
- TV haberine göre, Hindistan'da bir uçak kazası vardı.
En hızlı seyahat aracı uçaktır.
Onu hava yoluyla gönderirsem, kaça mal olur.
Birçok mal artık hava yoluyla taşınmaktadır.
O Noel'de bana çok güzel bir uçak satın almak için yola çıktı.
O uçağa binmiş olsaydık, şimdi ölmüş olurduk.
Önemli bir yük taşıyan bir uçak çöle düştü.
Bir uçakta uçup paraşütle atlamak istiyorsanız "Sağ"a tıklayın.