Examples of using "Affamé" in a sentence and their turkish translations:
Adam açlıktan ölüyor.
Açtım ve kızgındım.
Aç bir adam, kızgın bir adamdır.
Ben açlıktan ölüyorum.
Kurt gibi acıkan adam yemeği sildi süpürdü.
Tom açlıktan öldü.
Yaşlı adam açlıktan ölüyordu.
Birçok insan o savaş sırasında açlıktan öldü.
Ben çok acıktım.
Ben açım ve susuzum.
Aç kedi pencerenin dışında miyavlamaya devam etti.
Açlıktan ölse bile yardım istemezdi.
Bütün gün boyunca yememişti ve çok açtı.
Bir köpek çok aç olduğu zaman, yemeğini bir çırpıda bitirir.
Ben çok açım.
Unutmayın, bunu sadece çaresiz kaldığınızda deneyin.
Ben ayı kadar açım.
- Kurt gibi acıktım.
- Kurt gibi açım.
Tom çok aç olduğunu söyledi.
Tom aç görünüyor.
Ben çok açım. Yemek ne zaman hazır olacak?
Seni bilmem ama ben açlıktan ölüyorum.