Examples of using "évolue" in a sentence and their turkish translations:
Bilim sürekli gelişiyor.
Sağlığı iyiye gidiyor.
Alzheimer hastalığı yavaşça ve hissedilmeden oluşur.
Ama hikâyelerle olan meşguliyetimiz değişse bile
Hastanın durumu günden güne değişiyor.
Hastanın durumu her gün değişir.
İnsanlar dünyanın değiştiğini anlamalılar.
Hastanın durumu her gün değişir.
Toplum değişiyor.
Fakat yaşam boyu bu nasıl gelişiyor henüz bilmiyorum.