Examples of using "éruption" in a sentence and their turkish translations:
Tunguska patlaması
Volkan düzenli aralıklarla püskürür.
Onun boynunda isilik döktü.
Bu yüzden bu yeni tasarımda zemin fışkıracak
Volkan aniden fışkırdı, birçok kişiyi öldürdü.
Volkan her an patlayabilir.
Japonya'daki Ontake dağı püskürdü.
Volkan bu yıl iki kez patladı.
Etna, Sicilya göğüne lav ve duman göndererek püskürdü.