Examples of using "Soudainement" in a sentence and their turkish translations:
O birden döndü.
O aniden öldü.
Aniden fren yaptım.
Aniden yaşlı hissediyorum.
Bill Tom'a aniden vurdu.
O birden döndü.
Tom aniden ortaya çıktı.
- O, birden öptü beni.
- Birdenbire beni öpüverdi.
Bizim tren aniden durdu.
Sıcaklık aniden düştü.
O, aniden vefat etti.
O birden ünlü oldu.
Birdenbire gökyüzü karardı.
Tom aniden sustu.
Bilgisayarım bazen aniden kapanıyor.
O aniden bilincini kaybetti.
O aniden öfkelendi.
Aniden yağmur yağmaya başladı.
Çocuklardan biri aniden kaçtı.
Buharlı tren aniden durdu.
aklın bir anda çıkıp gideceğini düşünürlerdi
Gelin aniden güldü.
Ve aniden aklıma güzel bir fikir geldi.
Tom neden bu kadar aniden terk etti?
Aniden herkes kahkahayı patlattı.
Gaz tankı aniden patladı.
Beni görünce ansızın konuşmayı kestiler.
- Birden kalkıp odadan çıktı.
- Birden kalktı ve odadan çıktı.
Aniden ölen annemi hatırladım.
Volkan aniden fışkırdı, birçok kişiyi öldürdü.
Hava aniden soğudu, değil mi?
En büyük kız "şeker istiyorum" diyerek birdenbire konuştu.
Ani bir plan değişikliği vardı.
Tom aniden ortaya çıktı, sanki yerden çıkmış gibi.
Aniden yoruldum.
Aniden gitme sebebini anlayamıyorum.
Aniden yağmur yağmaya başladı.
Onun neden işini birdenbire bırakma konusunda hiçbir fikrim yok.
ve bir anda hayatım iki yıl içinde ikinci kez değişti.
Aman Allah'ım birden Karun'un hazinesiyle göz göze geliyor
Aniden o kadar çok kitaba parasal gücümün yetmeyeceğini hatırladım.
Aniden yağmur yağmaya başladı.
Aniden, köpek havlamaya başladı.
Birdenbire gökyüzü karardı.
Ben öğretmenimin aydınlatıcı açıklamasını duyduğumda aniden ışık gördüm gibi oldu.
Aniden yağmur yağmaya başladı.
Tom'un kalbi birdenbire daha hızlı atmaya başladı.
Ümit; bir saat önce bitirdiğin çikolatalı çörek kutusunun sihirle tekrar dolup dolmadığını kontrol etmek için çılgın bir adam gibi birdenbire mutfağa doğru koştuğundadır.