Examples of using "épaisse" in a sentence and their turkish translations:
Çorba koyu.
Buz çok kalın.
Koyu, kremalı mantar çorbası severim.
Çevrede yoğun bir sis vardı.
Buz üzerinde yürüyecek kadar kalındı.
Buz yürümem için yeterince kalındı.
Bu sabah ağır bir don vardı.
Hong Kong'da olmazsa olmaz denebilecek iki sıvı gıda vardır: Kanton çorbası ve congee. İlginçtir ki çorba olan ne kadar bol malzemeli ve koyu kıvamlı olsa da hep "içilir", congee ise ne kadar hafif kıvamlı olursa olsun hep "yenir".