Examples of using "Kiinnittynyt" in a sentence and their turkish translations:
Gemi henüz rıhtıma yanaşmadı bile.
Şaşırmışken tren platformunda yürümek çok tehlikelidir.
Sonra küçük Gerda, onun göğsüne dökülen, oradan kalbine nüfuz edip, buz kalıbını eriten ve orada saplanmış olan küçük cam parçasını alıp götüren sıcacık gözyaşlarını döktü.