Examples of using "Kuumia" in a sentence and their turkish translations:
Alabildiğine uzanan ve kavrulan vadiler var.
Japonya'da bir sürü kaplıca var.
Yaz ayları çok çok sıcak olabilir.
Alabildiğine uzanan ve kavrulan vadiler var. Burası dik uçurumları olan kumtaşı kayalıklarla
Sonra küçük Gerda, onun göğsüne dökülen, oradan kalbine nüfuz edip, buz kalıbını eriten ve orada saplanmış olan küçük cam parçasını alıp götüren sıcacık gözyaşlarını döktü.