Examples of using "Vielä" in a sentence and their turkish translations:
- Dayan!
- Ha gayret!
Hâlâ evde misin?
Biraz daha?
Henüz değil.
Tekrar konuşacağız.
Tekrar.
Tekrar yap!
Henüz uyumuyorum.
Daha fazla bira var mı?
Sonunda delireceğim.
Lütfen yeniden düşünün.
Henüz hazır değilim.
Havuzda biraz daha kalacağım.
Hâlâ uykulu musunuz?
Tom hâlâ uykuda.
Karar verdin mi?
- Hala bana ihtiyaç duyuyor musun?
- Bana hâlâ ihtiyacın var mı?
Hala benden nefret ediyor musun?
Hala bir çocuksun.
Şansınızı alacaksınız.
Siz hâlâ birbirinizle flört ediyor musunuz?
Üzülürsün!
Henüz gitmeyin.
Hâlâ hasta mısın?
Hâlâ iyiyiz.
Biz tekrar buluşacağız.
Henüz uykulu değilim.
Hâlâ Tom'u seviyor musun?
Hâlâ yardıma ihtiyacın var mı?
Ben hâlâ uyanığım.
Daha başlamadın mı?
Grace henüz gelmedi.
Hâlâ Tom ile çalışıyor musunuz?
Hala Tom'dan hoşlanıyor musun?
Bir bira daha ister misiniz?
Henüz cevaplamadığın hâlâ bir soru daha var.
Tom hâlâ genç.
İş henüz bitmedi.
Ben hâlâ karar vermedim.
Biraz daha kalır mısın?
Tom o zaman hâlâ bekardı.
Lütfen biraz daha kalır mısın?
O henüz varmadı.
- Sana son bir şans veriyorum.
- Sana son bir fırsat veriyorum.
Henüz bir iş bulmadım.
Pazartesi gecesi için bir çocuk bakıcısına hâlâ ihtiyacın var mı?
Henüz tıraş olmadım.
O, benimle henüz konuşmadı.
Hatta hâlâ yaşıyor, bakın.
Hâlâ biraz riskli.
Lütfen sesi biraz daha kısın.
Onu bir kez daha okuyun, lütfen.
Henüz karar vermedin mi?
Hâlâ yağmur yağıyor mu?
Bir bira daha alabilir miyim, lütfen?
Onu tekrar gözden geçirin.
O hâlâ genç.
Halen ayakta duruyor.
Bir kişi için daha yer var mı?
Bu balık hâlâ canlı mı?
- O hâlâ hayatta.
- O hâlâ yaşıyor.
Geldiler mi?
Henüz en kötüsü gelmektir.
Hâlâ orada mısın, Tom?
Başka bir fırsatı bulacaksın.
Bizden haber alacaksın.
Halen çok erken.
Bunu bir kez daha yapın.
- Lütfen biraz daha bekleyin.
- Lütfen bir müddet daha bekleyin.
Biri hâlâ gemiyi görebilir.
Bunu daha çok seviyorum.
Tom'un beni hâlâ hatırlayıp hatırlamadığını merak ediyorum.
İlk uçak yolculuğunu hâlâ hatırlıyor musun?
Arabamda bir kişi için daha yer var.
Hâlâ susuzum.
Sadece hazır değilim.
Henüz ilkbahar değil.
Henüz ikna olmuş değiliz.
Gece hala genç.
Onu kullanmış mıydın?
Tom hâlâ bir bekar.
- Onlar hâlâ burada.
- Hâlâ buradalar.
- Onlar hâlâ içeride.
- Hâlâ içerideler.
Henüz hiçbir şey yapma!
Tom burada mı?
Tom henüz bilmiyor.
Henüz onu bilmiyoruz.
Henüz bir şey bilmiyorum.
Henüz açık değiliz.
Henüz ikna olmadım.
Hâlâ zamanın var mı?
Hâlâ zamanın var.
Bu hâlâ satılık.
Bu hâlâ satılık mı?
Tom'un hâlâ Mary'yi sevip sevmediğini merak ediyorum.
Onun hâlâ bebek dişleri var mı?
Şimdiye kadar şanslıydın.