Translation of "Itki" in Turkish

0.003 sec.

Examples of using "Itki" in a sentence and their turkish translations:

Äiti itki.

Anne bağırdı.

Hän itki.

- O, ağlıyordu.
- O ağlıyordu.

Tom itki.

Tom ağladı.

Vauva itki.

Bebek ağladı.

Jeesus itki.

İsa ağladı.

- Äippä itki.
- Äippä huusi.
- Äiskä itki.
- Äiskä huusi.

Anne bağırdı.

Tyttö vain itki.

Kız ağlamaktan başka bir şey yapmadı.

Hän itki huoneessansa.

- O, odasında ağlıyordu.
- Odasında ağlıyordu.

Hän itki katkerasti.

O için için ağladı.

Tomin äiti itki.

Tom'un annesi ağlıyordu.

Hän itki itkemistään.

O, ağlamaya devam etti.

Vauva itki äänekkäästi.

Bebek yüksek sesle ağladı.

Hän itki kirjettä lukiessaan.

O, mektubu okurken ağladı.

Vauva itki koko yön.

Bebek tüm gece ağladı.

Lapsi itki itsensä uneen.

Çocuk ağlaya ağlaya uyuyakaldı.

Hän itki koko yön.

Bütün gece ağlamaya devam etti.

Hän itki viime yönä.

O, dün gece ağlıyordu.

Tom huomasi, että Mari itki.

- Tom Mary'nin ağladığını görebilir.
- Tom, Mary'nin ağladığını görebiliyordu.

Sen jälkeen hän itki kolme päivää.

Ondan sonra, o üç gün ağladı.

Tomi oli herkkä lapsi, joka itki helposti.

Tom duygusal bir çocuktu ve kolayca ağladı.

- Tom itki.
- Tomi huusi.
- Tomi oli itkemässä.
- Tomi oli huutamassa.

Tom ağlıyordu.

- Lapsi teeskenteli itkevänsä kerätäkseen sympatiaa.
- Lapsi itki krokotiilinkyyneliä kerätäkseen sympatiaa.

Çocuk ağlıyormuş gibi yaptı böylece biraz sempati alabildi.

Pieni tyttö itki niin paljon, että hänen koko kasvonsa olivat märkänä kyynelistä.

Küçük kız o kadar çok ağladı ki, yüzü gözyaşları ile örtüldü.

Sitten pieni Gerda itki kuumia kyyneliä, jotka putoilivat hänen rinnalleen, ja porautuivat hänen sydämeen, ja sulattivat jääkimpaleen, ja huuhtelivat pois pienen lasisirpaleen, joka oli sinne kiinnittynyt.

Sonra küçük Gerda, onun göğsüne dökülen, oradan kalbine nüfuz edip, buz kalıbını eriten ve orada saplanmış olan küçük cam parçasını alıp götüren sıcacık gözyaşlarını döktü.