Examples of using "Aio" in a sentence and their turkish translations:
Beklemeyeceğim.
Konuşmayacağım.
Ben bunu yapmayacağım.
Ben geri gidiyorum.
Bunu yemiyorum.
Ben vazgeçmiyorum.
Ben şimdi istifa etmiyorum.
Seni unutmayacağım.
Tartışmayı bitirdim.
Ben sessiz kalmayacağım.
Kalmıyorum.
Yardım istemeyeceğim.
Tom kalmayacak.
Artık bunu yapmayacağız.
Artık onu yapmayacağız.
Ben onlar olmadan gitmiyorum.
Ben onsuz gitmiyorum.
Tom bunu yapmayacak.
O şeyi öldürmeye çalışmayacağım.
Asla evlenmemeyi planlıyorum.
Bunu artık kullanma niyetinde değilim.
Tom'la tartışmayacağım.
Bu tabloyu satmayacağım.
Başka biriyle görüşmeyeceğim.
Bana bir öpücük vermeyecek misin?
- Beni öpmeyecek misin?
- Sen beni öpmeyecek misin?
Artık seninle kavga etmeyeceğim.
Bu gömleği almayacağım.
Hiç kimse seni incitmeyecek.
Elini tutmayacağım.
Gelecek hafta sonu Boston'a gitmeyeceğim.
Tom kalmayacak.
O, sigarayı bırakmayacağını söylüyor.
Umarım onu yapmayacaksın.
Sessiz olmayacağım.
Bunu yemeyeceğim.
Bunu sana tekrar söylemeyeceğim.
Seni asla tekrar hiç görmeyeceğim.
Onun hakkında konuşmayacağım.
Bana Tom'un partisine gitmediğini söyleme.
Gerçekten, Tom ile kampa gitmeyeceksin, değil mi?
Tom'la dalga geçmeyeceğim.
Anneme söylersem, o üzülür, bu yüzden ona söyleyeceğimi sanmıyorum.