Examples of using "Antaa" in a sentence and their turkish translations:
Sen ona ne vermek istiyorsun?
O bize elbiseler verir.
Domuzlara inci at.
Çocukların oynamasına izin ver.
Aptallar bile iyi tavsiye verebilir.
Dövüşecek miyiz? Tamam, işte başlıyoruz.
Ve bana ışık veriyor. Tamam, gidelim.
Bana bir indirim yapar mısın?
Bana bir tekne verebilir misin?
Yer sarsıntısı bana kalp sarsıntısı veriyor.
Bir madalyayı hak ediyorsun.
Onu bana verebilir misin?
Bana ne verebilirsin?
Ben vazgeçmiyorum.
Sana bir şans vermek istedim.
- Pes etmemelisin.
- Vazgeçmemelisin.
Onu Tom'a vereceğim.
Domuzların onu yemesine izin ver.
Bunu Tom'a verebilir misin?
O beni affedecek.
Kurşun kolayca eğilir.
Bize herhangi bir tavsiye verebilir misin?
Tom'a bir hediye vermek istedim.
Bana bir misal verebilir misiniz?
Tom'un ölmesine izin veremeyiz.
- Sana o izlenimi vermeyi amaçlamamıştım.
- Sana o izlenimi vermek istememiştim.
peki sizce hangi atıştırmalık bize güç verir?
Pes edemeyecek kadar ilerledik,
Güneşin batmasıyla yoğun sıcaktan bir nefes alıyorlar.
Beni arabanızla götürür müsünüz?
Beni affetmelisin.
Günaha karşı boyun eğmemelisin.
Güneş ışık ve ısı verir.
Sana biraz para vermeme ihtiyacın var mı?
Tom'a sana bazı makaslar vermesini söyle.
Onun olmasına izin veremem.
Tom'un kazanmasına izin veremezsin.
Beni affedebilir misin, Tom.
Kafana takmamalısın.
Yardım etmeme izin vermen gerekiyor.
Tom'un arabamı kullanmasına izin vermeye karar verdik.
Tom'a bir şans vermeliyim.
- Bana ne tavsiye verebilirsin?
- Bana ne tavsiye edebilirsiniz?
Bana bir öpücük vermeyecek misin?
Bana birazcık daha verebilir misin?
Tom'a doğum günü için ne verebilirim?
Sana uzun bir ömür verebilirim.
Bunu ona veremem.
Bana bir kağıt verir misin?
Oğlumuza Tom adını vermeyi planlıyoruz.
- Herkes iştirâk etmekte özgürdür.
- Herkes katkıda bulunmakta özgürdür.
Lütfen bana yiyecek bir şey ver.
- Ona doğum günü için bir hediye vermek istiyorum.
- Doğum günü için ona bir hediye vermek istiyorum.
Helikoptere işaret vermek için iki seçeneğimiz var.
Bu biraz ışık verecektir. Tamam, şimdi yılanı bulmaya çalışalım.
Gelişmiş ülkeler, gelişmekte olan ülkelere yardım etmeliler.
Biraz yürüyüş kahvaltı için iyi bir iştah verecektir.
Kitabı her kim isterse verebilirsin.
Lütfen bana onunla ilgili biraz daha örnek verebilir misin?
Lütfen bana biraz daha çay verir misin?
Ona önceden mülakat soruları vermek etik midir?
Tatoeba'ya kaç kişi katkıda bulunuyor?
Tom köpek yavrusuna Cookie adını vermek istedi.
Size o bilgiyi veremem.
Tom Mary'ye bir şans daha vermek istedi.
Bunu Tom'a geri vermek isteyebilirsin?
Tom'la konuşmama izin vermelisin.
Tom kendini polise teslim etmek istedi.
Tom eski arabasını Mary'ye vermek istiyor.
Tom ihtiyacımız olan her şeyi bize verir.
- En azından bir ipucu veremez misin?
- Bir ipucu verebilir misin en azından?
Tom'a doğum günü için özel bir şey vermek istiyorum.
Pes etme!
Tom'un vazgeçmeye niyeti yoktu.
işi Kristen yapıyor ama uzman doktor onu yönlendiriyor.
Bir doktor, asla bir hastanın ölmesine izin vermemelidir.
İstediği her şeyi ona verir.
Sanırım sana bir ders öğretmek zorunda kalacağım.
Tom'un o elması almasına izin veremeyiz.
Bana tuzu uzat lütfen.
Kitabı Cumartesiden önce geri vermek zorundayım.
Tom bize ihtiyacımız olanı verir.
Tom kâğıtları derecelendiriyor.
Tom bunu kime vereceğini bana söylemedi.
Burada bir çizik var. Bana indirim yapar mısınız?
Bu resmi isteyen herkese verebilirsin.
Kız arkadaşının İphonunu ödünç almasına izin vermemelisin.
Tom Mary'ye biraz para verebileceğini söyledi.
Tom'un Mary'ye para vermeye hiç niyeti yoktu.
Mücadelemiz, bizi bulabilmesi için işaret vermek
Karanlık gizlenmesini sağlıyor. Ama yere bastığında çıkan titreşimler buz denizinde yankılanıyor.
Bana makası getir, lütfen.
Ancak, yine de okyanuslarda gezinmek için basit ve güvenilir bir yol sağlar.