Examples of using "Odottaa" in a sentence and their turkish translations:
Tom muhtemelen bekliyor.
Beklemek istemiyorum.
- Beklemek zorundayım.
- Beklemem gerekiyor.
Tom bekliyor.
Bekleyebilirim.
Bir taksi bekliyor.
Orada bekleyebilirsin.
Tom'un canı beklemek istemiyordu.
Bekleyelim bari.
Bütün yapman gereken beklemek.
Tom asansörlere yakın bekliyor.
Ne bekleyebiliriz?
- Sadece bekleyebilirim.
- Ben sadece bekleyebilirim.
Ama burada fikir,
Tom beklemek zorunda kalacak.
Arabada bekleyebilirsin.
Tom beklemek zorunda kaldı.
Seni bekleyebilirim.
Neden Noeli bekliyorsun?
Dışarıda bekleyebilirsin.
Neredeyse hiç bekleyemem.
Beklemeyeceğim.
Bekleyeceğim.
Kızım Noel için sabırsızlanıyor.
Tom birisini bekliyor.
Çamaşır bekleyebilir.
Tom sizi bekliyor.
Ailen seni bekliyor.
Bir an bekler misin?
Tom beklemek için söz verdi.
Bir dakika bekler misin?
Bu bekleyebilir mi?
Artık bekleyemem.
Tom, Mary'yi arabasında bekliyor.
Onun bir bebeği olacak, Tom.
Yarına kadar bekleyemem.
O, karşılığında ne bekliyor.
Tom'u bekletmeyelim.
Birkaç hafta bekleyebilir misin?
Beklemeliydin.
Tom Mary'nin cevabını bekliyor.
- Lütfen biraz daha bekleyin.
- Lütfen bir müddet daha bekleyin.
En kötüsünü beklemek zorundayız.
Tom, Mary'nin yanıtını bekliyor.
Biz onu beklemek zorundayız.
Artık bekleyemem.
Tom'u beklememiz gerekiyor.
Tom beklemeyi sevmez.
Lütfen yarın sabaha kadar bekle.
Tom'u beklemeli miyiz?
O, haziranda bir çocuk bekliyor.
Uzun süre beklemek zorunda mıyım?
Dışarıda bizi bekleyen biri var.
Tom'u beklemem gerekiyor mu?
Yaza kadar güçlükle bekleyebilirim.
ve güneşin batmasını bekleyebiliriz.
O seni beklemek istemiyor.
Beni uzun süre beklettiler.
Lütfen çabuk ol! Tom bekliyor.
O bekliyor.
Bu, sabaha kadar bekleyemez.
O kadar uzun beklemek istemiyorum.
Burada beklememen gerekir.
Büyük ihtimalle Tom'un zamanında varmasını bekliyorsun.
Tom seni ve Mary'yi bekliyor.
Kapıda sizi bekleyen bir adam var.
Bu gelişi kesinlikle hiç kimse görmedi.
Asistanınız burada beklememi söyledi.
Bir sonraki otobüsü beklemelisin.
Tom'u beklememiz gerekmez mi?
Tom ne olacağını görmek için bekliyor.
Tom sonraki otobüsü beklemek istedi.
Artık beklemene gerek yok.
Tom beklemek isteyen kişidir.
Sanırım biraz daha beklemeliyiz.
On yıl beklemek için uzun bir süre.
Tom artık bekleyemeyeceğini söyledi.
Asistanınız burada bekleyebileceğimi söyledi.
Onlar on yıllık bir hapis cezasıyla yüz yüze gelebilir.
Tom o kadar uzun beklemek istemiyor.
- Tom, sizinle çalışmayı dört gözle bekliyor.
- Tom sizinle çalışmak için sabırsızlanıyor.
Yapabileceğimiz tek şey kendimizi sıcak tutup beklemek.
Yapabileceğimiz tek şey Kendimizi sıcak tutup beklemek.
Fazla yakınından geçen tüm somonları yakalamaya hazırdır.
Sabahları kalkmak için sabırsızlanıyorsun. Her küçük işareti,
Lütfen o dönünceye kadar bekle.
Sizi çok uzun beklettiğim için üzgünüm.
Sizi uzun süre beklettiğim için üzgünüm.
Bütün yapabileceğimiz polislerin gelmesini beklemektir.
Üç ay daha beklemeliydim.
Ne olacağını bekleyip görmemiz gerekecek.
Sadece bir şey oluncaya kadar beklemek zorunda kalacağız.
- Yarına kadar bekleyemem.
- Yarına kadar neredeyse seni hiç bekleyemem.
Sadece sefil ve şerefsiz ölüm sizi burada bekliyor.
Sesini duymak için sabırsızlanıyorum, Tom.
Beklemekten başka, bir şey yapılamazdı.
Yarına kadar bekleyebilir misin?