Examples of using "Underground" in a sentence and their turkish translations:
Yeraltında yaşıyorlar.
o derin yer altındaydı,
Tom metroya gitti.
Yer altında saklanıyorlar.
ama aslında tarantulalar yerin altında yaşarlar.
ve yer altına kilitliyorlardı.
karıncaların hemen hemen hepsi yer altına yuva yapıyor
Bazıları kısmen yer altında evler yaptı.
Yeraltı mağaralarını araştırmayı sever.
Yer altında alışveriş bölgesi var.
En yakın metro istasyonu nerededir?
O, yeraltı dünyasında aktifti.
Direniş hareketi yeraltına indi.
Sami yeraltı otoparkından çıktı.
yerin altındaki yılan çukurlarına ve saklanacak bir sürü yer olan
Gerçekten de gizli kapaklı bir hayat sürerken
ama yer altındaki bir şey onu filtreliyordu.
Ananasın toprak altında yetiştiğini düşünen insanlar var.
Bu Mars kolonisinin hastanesi yer altındadır.
Sami yeraltı otoparkında ölü bulundu.
yerin altına, okyanusun derinliklerine saklayabiliriz.
Tom, Westminster Metro İstasyonunda platformda durdu.
Yeraltı şehrinden kaçan atlet sen misin?
Tom arabasını bir metro park garajında parketti.
Metro durağında ayakta bekliyordu.
Çiftleşme sona erdi. Yumurtalarını bırakmak için yerin altına gidiyor.
yahu biz yer altını kazıp bomba koymayı düşündük az önce
Hollanda halk biliminde kabouterler yer altında yaşayan minik insanlardır.
Metro treni yolunu sarsarken Tom güzel güzel uyudu.
Onlar düşman saldırısına karşı koymak için millerce yeraltı tünelleri kazdılar.
Bir yeraltı madeni, yüzeydeki sıcaklıktan 20-30 derece daha serin olabilir.
Bakın ne diyeceğim, uzun süre yerin altında kalma konusunda pek iyi değilim.
Dünyanın ilk yeraltı demiryolu Londra Metropolitan Demiryoluydu. 1863'te açıldı.
Metro istasyonu nerede?
Yer altı mağarasına girmek iyi bir karardı. Aradığımız yaratıklardan birini de bulduk
- Metro istasyonuna çok yakın yaşıyorum.
- Metro istasyonuna bir adım mesafede yaşıyorum.
- Metro istasyonuna birkaç adım mesafede yaşıyorum.