Translation of "Some" in Turkish

0.012 sec.

Examples of using "Some" in a sentence and their turkish translations:

You win some, you lose some.

- Her zaman başarılı olamazsın.
- Bazen kazanırsın, bazen kaybedersin.

- Drink some tea.
- Have some tea.

Biraz çay iç.

- He had some.
- She had some.

Onun biraz vardı.

Some were farmers, some were hunters.

Bazıları çiftçi, bazıları avcıydı.

some fun.

ve eğlenmek zorunda.

Try some.

Bir dene.

Have some.

Biraz al.

Some place.

Biraz yer.

Some woman.

Bir kadın.

Some man.

- Sen ne biçim erkeksin.
- Adamın biri.

Some car.

Bir araba.

Some bike.

Bir bisiklet.

Some house.

Bir ev.

Some computer.

Bir bilgisayar.

Some news.

Bazı haberler var.

- Here's some water.
- Here is some water.

İşte biraz su.

We've gotten some complaints from some parents.

Bazı ebeveynlerden bazı şikâyetler aldık.

- I've got some good news and some bad news.
- I have some good news and some bad news.

Bazı iyi haberlerim ve bazı kötü haberlerim var.

- Some snakes are poisonous.
- Some snakes are venomous.

Bazı yılanlar zehirlidir.

Betty brought some roses and Jane some carnations.

Betty bazı güller ve Jane bazı karanfiller getirdi.

- I need some paper.
- I want some paper.

Biraz kağıda ihtiyacım var.

- I want some cake.
- I'd like some poundcake.

Biraz kek istiyorum.

- Please give me some water.
- Some water, please.

- Lütfen bana biraz su getir.
- Lütfen bana biraz su ver.

- I'd like some water.
- I want some water.

Biraz su istiyorum.

Do you want some tea or some coffee?

Biraz çay mı yoksa biraz kahve mi istersin?

- I want some information.
- I'd like some information.

Biraz bilgi istiyorum.

- Here's some good news.
- Here's some good news!

İşte biraz iyi haber.

Some people are good, some people are bad.

Bazı insanlar iyi, bazı insanlarsa kötüdür.

- I need some relief.
- I need some support.

Biraz rahatlamaya ihtiyacım var.

- Give Tom some room.
- Give Tom some space.

Tom'a biraz yer ver.

Would you like some tea or some coffee?

Biraz çay veya kahve ister misiniz?

Some salt comes from mines, some from water.

Bazı tuz madenlerden gelir, bazısı sudan.

Would you like some? I'll eat some too.

Biraz ister misin? Ben de biraz yiyeceğim.

- Put some clothes on.
- Put on some clothes.

- Bazı giysiler giy.
- Bir şeyler giyin.

- We'll need some.
- We're going to need some.

Biraz ihtiyacımız olacak.

- He chopped some onions.
- She chopped some onions.

O biraz soğan doğradı.

- She chopped some onions.
- They chopped some onions.

Birkaç soğan doğradılar.

- We had some fun.
- We've had some fun.

Biz biraz eğlendik.

Some people are nice, and some are mean.

Bazı insanlar güzel ve bazıları adidirler.

- Do you want some pizza?
- Want some pizza?

Biraz pizza ister misin?

- Would you like some sugar?
- Want some candy?

Biraz şeker ister misin?

I need some money to buy some food.

Biraz yiyecek almak için biraz paraya ihtiyacım var.

- I'll put some coffee on.
- I will make some coffee.
- I'll make some coffee.

Biraz kahve yapacağım.

some of them.

Bazıları...

Look, some mushrooms!

Bakın, mantarlar!

Some birds circling.

Daire çizen kuşlar var.

Some birds circling!

Daire çizen kuşlar var.

In some bat

bazı yarasada

For some, superstition

Kimilerine göre batıl inanç

For some reason?

nedense?

some said something;

bazıları da şey dedi;

Make some noise!

Biraz ses çıkar!

Have some ham.

Biraz jambon ye.

Some water, please.

Biraz su, lütfen.

Take some aspirin.

Biraz aspirin al.

Some pitied them.

Bazıları onlara acıdı.

Get some rest.

Biraz dinlen.

Have some coffee.

Biraz kahve alın.

Get some sleep.

Biraz uyu.

Here, try some.

İşte, biraz dene.

Some juice, please.

Biraz meyve suyu, lütfen.

Some fish fly.

Bazı balıklar uçarlar.

Try some more.

Biraz daha dene.

Take some time.

Biraz zaman kazan.

Have some cake.

Biraz kek al.

Some were late.

Bazıları geç kaldı.

Buy some toys.

- Birkaç oyuncak satın al.
- Birkaç oyuncak satın alın.

Get some help.

Biraz yardım al.

Please take some.

Lütfen biraz al.

Some were lynched.

Bazıları linç edildi.

Please, take some!

Lütfen, biraz al.

Have some more.

Biraz daha ye.

We have some.

- Biraz sahibiz.
- Bizde biraz var.

They had some.

Onların birkaç tane vardı.

Come get some.

- Gel biraz al.
- Gel de gör!
- Gelin de görün!

Drink some water.

Biraz su iç.

Have some eggnog.

Biraz yumurta likörü al.

Have some fun.

Biraz eğlen.

Have some respect.

Biraz saygı.

Here's some deodorant.

İşte bir koku giderici.

I need some.

Biraz ihtiyacım var.

I'll get some.

Biraz alacağım.

I'll try some.

Biraz deneyeceğim.

Lose some weight.

Biraz zayıfla.

There's some ice.

Biraz buz var.

There's some pain.

Biraz ağrı var.

I had some.

Benim biraz vardı.

Tom had some.

Tom'un biraz vardı.

She had some.

Onun biraz vardı.

Mary had some.

Mary'nin biraz vardı.

We had some.

Bizim biraz vardı.

Have some coffee?

Kahve içer misin?

Boil some water.

Biraz su kaynatın.