Examples of using "Locking" in a sentence and their turkish translations:
ve yer altına kilitliyorlardı.
Kilitleme mekanizması sıkıştı.
Kapıyı kilitlediğimi hatırlıyorum.
Neden kapıyı kilitliyorsun?
Bütün kapıları kilitledim, yatmaya gittim.
ve solunum sisteminin parçalarını yerine sabitleyip
Tüm camları ve kapıları kitledikten sonra uyudum.
çünkü herhangi biri bağlı bir cihaz üzerinden giriş yapabiliyorsa