Examples of using "Nest" in a sentence and their turkish translations:
Martılar koloniler halinde yuva yaparlar.
karıncaların hemen hemen hepsi yer altına yuva yapıyor
yuvanın etrafında saatlerce
Her kuş yuvasını sever.
Kargalar yuvalarını yapıyorlar.
onu da yuvaya taşıyorlar
yuvalarına taşıyorlar
Bunu yuvaya geri koy.
Kuş yuvasında.
Tom bir eşek arısı yuvasına bastı.
Kuzeyden gelen uçan sincaplar ağaçların içinde yuva yapar.
Her kuş kendi yuvasını sever.
Yuva yere düştü.
- Yuva ağaçtan düştü.
- Kuş yuvası ağaçtan düştü.
- Kuşlar bir yuva yapıyorlar.
- Kuşlar bir yuva inşa ediyorlar.
İki kartal birlikte yuva yapmazlar.
Gece, yumurta bırakmak için en güvenli zaman.
parçalayan yuvasına götüren karınca
Bütün çocuklar bir gün yuvadan ayrılır.
Yavaş yavaş, kuş yuvasını yaptı.
Yuvadaki kuşu dikkatle izledi.
Kuşlar dalın üzerine bir yuva yerleştirdiler.
Sen sadece bir eşek arısı yuvasının üzerine bastın.
Ağaçtaki yuvayı görebiliyor musun?
Sincap ağaç kazığında bir yuva yaptı.
Bence bu küçük kuş yuvadan düştü.
Biyolog, kartalların yuvasına bir kamera yerleştirdi.
yuvalarında bir kraliçe vardır. Tıpkı arılar gibi
Geçen yıl arka bahçemizde bir sinek kuşu yuvamız vardı.
Dikkatli ol. Bir arı kovanına çomak sokacaksın.
İki tane kuş, inşaat izni olmadan bir yuva inşa etti.
Görünüşe göre, onlar evin önündeki bir ağaca yuva yaptılar.
zeka demişken asıl zeka ürünü karıncaların yuvaları
- Yuvadan düşen küçük bir kuşu kurtardık.
- Yuvadan aşağı düşmüş bir yavru kuşu kurtardık.