Translation of "Tickled" in Turkish

0.003 sec.

Examples of using "Tickled" in a sentence and their turkish translations:

He's tickled pink.

O zevkten dört köşe.

Tom tickled Mary.

Tom, Mary'yi gıdakladı.

He tickled her ribs.

Onun kaburgalarını gıdıkladı.

They tickled each other.

Birbirlerini gıdıklıyorlardı.

Mary tickled her little brother.

Mary küçük kardeşini gıdıkladı.

I got tickled the other day.

Geçen gün gıdıklandım.

Tom tickled Mary until she squealed.

Tom, Mary'yi kıkırdatana kadar gıdıkladı.

Tom will be tickled pink when he sees you.

O seni gördüğünde zevkten dört köşe olacak.

- I'm very happy to be here.
- I'm tickled pink to be here.

Burada olduğum için zevkten dört köşe oldum.