Examples of using "Stefan" in a sentence and their turkish translations:
Prens Lazarus'un ölümünden sonra, eşi Milica'nın oğlu Stefan Lazarevic
Atamalar ve vaatler verildi, Sultan Stefan Lazareviçi
Bu arada batıda, Stefan yönetimindeki Sırplar tarafından yönetilen vasal bölgeler
Sırbistan'daki durumu istikrara kavuşturmak ve vasal Stefan'ın gücünü güçlendirmek için
ve Moldovya tahtını ele geçirmeye çalışan Prens Stefan'a askeri-
Vlad'ın Stefan ile işbirliğine yanıt olarak, bir Osmanlı kuvveti
Yorgun Osmanlı ordusunun her an yok edilebileceğini anlayan Stefan, atına binerek