Translation of "Meanwhile" in Turkish

0.059 sec.

Examples of using "Meanwhile" in a sentence and their turkish translations:

And meanwhile,

Ve aynı zamanda

Carthaginian losses, meanwhile, are minor.

Kartacalıların kayıpları ise oldukça küçük.

meanwhile, abandoning his Anatolian campaign

ancak Bulgaristan'ın yenilmesi halinde Balkanlar'daki Osmanlı etkisinin parçalanacağını

Meanwhile, time is running out.

Bu arada, zaman tükeniyor.

Meanwhile, trade deals are in fashion.

Bu arada, ticaret anlaşmaları moda oldu.

Meanwhile, you can stay with us.

Bu arada, bizimle kalabilirsin.

Meanwhile, over in America, in Concord, Massachusetts,

Diğer yandan Amerika'da, Concord, Massachusetts'te

Meanwhile Hulagu had 60,000 troops across Syria.

Hülagünün ise Suriyede 60 bin askeri vardı.

Hannibal meanwhile has problems of his own.

Hannibal bu esnada kendi problemleri ile uğraşıyor.

Meanwhile, the Roman vanguard still stands firm.

Bu sırada, Roma gözcü birlikleri hala hatlarını koruyorlar.

Meanwhile, bees cannot do anything to ants.

bu arada arılar karıncalara hiçbir şey yapamazlar.

  Meanwhile, you should check out this other

Bu sırada, yükselen Asyalı orta sınıfı

Meanwhile, Mamluk left flank was in dire straits.

Bu sırada Memlük solu korkunç bir şekilde dar boğazdaydı

Meanwhile, we depict aliens doing really weird stuff.

Bu arada, biz garip şeyler yapan uzaylıları tanımlıyoruz.

Meanwhile, Britain has decided to leave the club.

Bu sırada İngiltere, birlikten ayrılmaya karar verdi.

Meanwhile, prices on these drugs have continued to increase --

Bu sırada bu ilaçların fiyatları 2012'den beri %68 artarak

Meanwhile, Scipio is eager to meet Hannibal in battle.

Bu sırada Scipio, Hannibal ile savaşta karşılaşmak için istekliydi.

Meanwhile, Hannibal gathers his officers to lay out his plans.

Bu esnada, Hannibal komutanlarını toparlayıp planını anlatıyor.

Meanwhile, Hungarians and other allied contingents would support the attack

Bu arada, Macarlar ve diğer birleşik personel saldırıyı desteklemeli

Meanwhile, Italy could not go back to good old devaluation.

Bu sırada, İtalya eski, güzel devalüasyona dönemezdi.

Meanwhile, I want to draw your attention to a point.

Bu arada, bir noktaya daha dikkatinizi çekmek istiyorum.

Meanwhile, Hannibal holds the line, letting the the enemy come to him.

Bu sırada, Hannibal hattını sabit tutup, düşmanın ona yaklaşmasını bekliyor.

Meanwhile, the ongoing celebrations in Nicopolis angered some of the prominent French Knights,

Bu arada, Nigboy'da devam eden şenlikler birkaç ünlü Fransız Şövalyesini kızmasına neden oldu.

Meanwhile, another fleet of some 70 ships and barges sailed down the Danube,

Bu arada, yaklaşık 70 gemiden oluşan başka bir filo ve bir Mavna, Tuna'nın alt kısımlarına ilerledi,

Meanwhile in the west, vassal contingents, led by the Serbs under Stefan Lazarevic,

Bu arada batıda, Stefan yönetimindeki Sırplar tarafından yönetilen vasal bölgeler

Meanwhile the main Crusader army advanced along the right bank of the Danube

Bu arada, ana haçlılar Tuna Nehri'nin sağ kıyısı boyunca Vidin Çölü'ne yürüdüler.

Meanwhile, Hannibal sends 8000 infantry forward to support the Numidian retreat and to provide

Bu sırada ise, Hannibal 8000 piyadeyi Numidyalıların geri çekilmesine destek ve

Meanwhile tailors had been perfecting pockets since the 16th century in menswear and at

Bu sırada terziler erkek kıyafetlerinde 16. yüzyıldan beri cepleri kolaylıkla yerleştirebiliyordu ve bu

Meanwhile, chaotic fighting spreads in the centre as the Romans latch onto several enemy vessels.

Bu esnada, merkezde Romalılar birden fazla düşman gemisine mandallanmış vaziyette karmaşa gittikçe artıyor.

Meanwhile, on the waves off the coast of Sicily, the Carthaginians strike the first blow.

Bu sırada, Sicilya sahili açıklarında, Kartacalılar ilk hamleyi yaptılar.

Meanwhile in Syria and Iraq, the terrorist group, ISIS is nearing defeat and both the

Bu arada Suriye ve Irak'ta törer eylemlerinde bulunan DAEŞ'in yenilgiye uğratırlması...