Examples of using "Smooth" in a sentence and their turkish translations:
Gerçekten pürüzsüz.
O düzgün konuşur.
Onun pürüzsüz elleri var.
Bu kumaş yumuşak.
Onun teni pürüzsüz
Giysinizi düzeltin.
Bu ipek yumuşak.
Onun yumuşak bir dili vardır.
Taş tamamen pürüzsüz.
Onun cildi mükemmel bir şekilde yumuşak.
Bu masanın yüzeyi pürüzsüz.
Mary'nin ipeksi pürüzsüz bacakları var.
Mary'nin pürüzsüz, parlak saçları vardır.
İpek yumuşak ve pürüzsüzdür.
Bu yumuşak bir şaraptır.
Deniz çok düzdü.
Pürüzsüz bir tıraş oldum.
Smooth jazz dinlediler.
Tom çevik bir satıcı.
Bu yumuşak ve pürüzsüzdür.
Tom tatlı dillidir.
Tom düzgün bir konuşmacıydı.
Yeşil küp pürüzsüzdür.
Deniz sakin ve yumuşak görünüyor.
Et pürüzsüz ve yumuşak.
Bu tablonun pürüzsüz bir yüzeyi var.
Deniz cam kadar pürüzsüzdü.
Gerçekten düzgün bir konuşmacısın, Tom.
Araba pürüzsüz bir durağa geldi.
Bir bebeğin poposu kadar pürüzsüz.
Motor tereyağı kadar pürüzsüz çalışıyor.
Tom düzgün bir konuşmacı, değil mi?
Gördüğünüz üzere, başlangıçta evren oldukça düzgündü
Dikenli ya da pürüzsüz görünebiliyorlar.
Düzgün bir yolda sürmek güzel.
Tom pürüzsüz bir cilde sahip olmak istiyor.
Duvar mükemmel ve geçilemez gibi görünüyordu.
Bu kumaş yumuşak.
Teleskobun aynasının mükemmel biçimde pürüzsüz olması gerek.
Evren sıcak, yoğun ve hatırı sayılır derecede pürüzsüzdü
Onun yumuşak konuşmasıyla kolaylıkla içeri alındım.
Gölün suyu bir ayna gibi pürüzsüz.
Vahşi düz kürklü su samurları gündüz aktif olsa da...
Singapur'un tam merkezinde bir grup düz kürklü su samuru.
Bazen hayatta hayatı olduğu gibi kabul etmek zorundasın.
Ayaklarımın arkasını yumuşatmak için ponza taşı ile ovarım.
Onun kraliyet ailesinin saflarına düzgün girişi bu korkuların giderilmesine yardımcı olacaktır.
Ayrılacak son kişi soluk yüzlü,düz siyah saçlı, uzun bir adamdı.