Examples of using "Silk" in a sentence and their turkish translations:
Tom ipek kravatlar takıyor.
İpek yumuşaktır.
İpek çok değerlidir.
Bu ipeğe benziyor.
Bu gerçek ipek mi?
Tom ipek kravatlar takıyor.
O ipek kravatlar toplar.
Tom ipek kravat takıyor.
Bu ipek gibi hissettiriyor.
Bu ipek yumuşak.
Biz ipek mallar alıp satarız.
Elbise ipekten yapılmıştır.
Nerede ipek alabilirim?
Tom'un ipek bir atkısı var.
Tom ipek bir gömlek giydi.
Mary ipek bir bluz giydi.
Tom genellikle ipek pijama giyer.
Tom bir ipek halı satın aldı.
İpek yumuşak ve pürüzsüzdür.
Elbise saf ipek.
O ipek bir çanta taşıdı.
Saçı ipek gibiydi.
İpek elbisen nerede?
Gecelik ipekten yapılır.
O ipek bir elbise giymişti.
Elbise, ipekten yapılmış.
Babama ipek bir kravat hediye ettim.
Arkadaşım bana bir ipek eşarp hediye etti.
Benim annem ve babam bir ipek çiftliği işletiyordu.
Biz pamuk veya ipekten gömlekler giyeriz.
Bu güzel elbise ipekten yapılmaktadır.
"Vücudum kırmızı ipek bir bez gibi,
Japonya büyük miktarda ipek ticareti yapardı.
Amcam için güzel bir ipek kravat satın aldım.
Başlangıçta ipekken yapay ipeğe dönüşüyor.
Ben İpek Yolu'nu ziyaret etmeyi aklıma koydum.
O kırmızı ipeklinin metresi ne kadar?
Hayalim, İpek Yolu'nu bir deve üzerinde geçmektir.
Eşeğin kulağını kesmekle küheylan olmaz.
Louis-Gabriel Suchet, zengin bir ipek tüccarının oğlu olarak Lyon'da doğdu.
Dün gece ipek ve ince kumaş hakkında ya da eşitlik ve adil yargılama hakkında bir rüya gördüm.