Examples of using "Tongue" in a sentence and their turkish translations:
Ağzından yel alsın.
Dilinizi temizlemek için bir dil kazıyıcı kullanabilirsiniz.
Dilini ısır!
Çeneni tut!
Dilini mi yuttun?
Lütfen dilini dışarı uzat.
Onun keskin bir dili var.
Tom dilini dışarı çıkardı.
Ahh! Ben dilimi ısırdım.
Diliyle koku alıyor.
Dilini dışarı çıkar.
Bana dilini göster.
Dili sürçtü.
- Dilimi ısırdım.
- Çenemi kapalı tuttum.
- Ağzımı açmadım.
- Hiçbir şey söylemedim.
- Konuşma, Tom.
- Dilini tut, Tom.
Söylediklerine dikkat et, Mary!
Dilimi yaktım.
Tom dil kanserine yakalandı.
Bu dil son derece zordur.
Linda, dilini dışarı çıkardı.
Onların ana dili Fransızca.
Kırmızı biber dilimi yaktı.
Onun keskin bir dili var.
Onun yumuşak bir dili vardır.
Dilinizi çıkarın, lütfen.
Dilini görmeme izin ver.
Mary'nin piercingli bir dili var
John'un hazır bir dili var.
Arapça benim anadilim.
Onun kötü bir dili vardır.
Onun ana dili Fransızcadır.
Benim ana dilim Lehçe'dir.
Senin anadilin Çince mi?
Urduca benim ana dilimdir.
- İspanyolca onun ana dilidir.
- İspanyolca onun ana dili.
İtalyanca benim ana dilimdir.
Tom dilini deldirdi.
Dilini tutsan iyi olur.
Onun anadili Urducadır.
Dilini dışarı çıkar, lütfen.
Ana dilim Fransızcadır.
İbranice benim ana dilimdir.
Urduca onun ana dili.
Benim ana dilim İspanyolcadır.
Favori tekerlemen ne?
Benim ana dilim Japoncadır.
Japonca benim ana dilimdir.
- İspanyolca onun ana dilidir.
- İspanyolca onun ana dili.
Ana dilimden nefret ediyorum.
Tom Mary'ye dilini çıkardı.
- Dilini dışarı çıkar ve "aah" de.
- Dilinizi çıkarıp "a" deyin.
daha sonra ise dilini bozacaksın
Biri kendi ana dilini sevmeli.
Bu çok zor bir tekerleme.
- Sözlerine dikkat et.
- Ağzını topla.
- Lafına dikkat et.
O dilini çıkarıyordu.
Oh, oh! Dilimi ısırdım!
İngilizce benim ana dilim değil.
Eğitimciler öğrencilerin ana diline saygı göstermeliler.
Bu hardal gerçekten dili ısırır.
O konuşurken dilini ısırıyor.
İbranice ana dilimdir.
Ana dilim Fransızcadır.
Fransızca, onun ana dilidir.
- Dilimin ucunda.
- O dilimin ucundaydı.
Diş nerede ağrırsa, dil oraya gider.
Dili sayesinde civardaki avcıları tespit edebiliyor.
ilk filmi tatlı dillim oldu
Dilimizin ucuna kadar geliyor
Heyecandan dolayı dilim tutuldu.
Bir kedinin dili pürüzlüdür.
Ana dil, yeri doldurulamaz bir hazinedir.
Dilini tut, yoksa öldürüleceksin.
İngilizce de benim ana dilim değil!
Lütfen bu termometreyi dilinin altına koy.
Bu bir dil sürçmesiydi.
Kim kendi anadilini kusursuz bir biçimde bilir?
Grenada'nın resmi dili İngilizcedir.
Hiç Fince tekerlemeler biliyor musun?
Tom diliyle bir kar tanesi yakaladı.
Dilini tut! Çok fazla konuşuyorsun!
Kanayıncaya kadar dilimi ısırdım.
Dilimin ucunda.
Hasta, dilini doktora gösterdi.
Dil, kılıçtan daha keskindir.
Tom dudaklarını diliyle ıslattı.
- Benim bir anadilim yok.
- Anadilim yok.