Examples of using "Slip" in a sentence and their turkish translations:
Kayma.
Kaymamak için dikkatli ol.
Dili sürçtü.
Ayakkabılarını giy.
Kaymak, ölümle sonuçlanabilir.
Bunu çantana koy.
Buzun üstünde kayma.
Bu bir yazım hatası.
Bu fırsatın kayıp gitmesine izin verme!
- Bu fırsatın kaçmasına izin vermeyin.
- Bu fırsatı kaçırmayın.
Tom'un kaydığını ve düştüğünü gördüm.
Kaymamak için yavaşça yürüdü.
Bu bir dil sürçmesiydi.
Gözlüğüm burnumdan aşağı kaymaya başladı.
Korkarım problem pek gelip geçici değil.
Buradan geçirelim ve şimdi başlamaya hazırız.
kaymadım, yani ölmedim
Tom çok fazla konuştu ve sırrı ağzından kaçırdı.
Adımına dikkat et, yoksa kayıp düşeceksin.
Bu bir tür dil sürçmesi olmalı.
- Onun kaçmasına izin vermek için çok iyi bir fırsat.
- Kaçırılmayacak kadar iyi bir fırsat bu.
Sanırım bu fırsatı kaçıramam.
Çok konuşup sırrı ağzından kaçırdı.
Tom ayağı takılıp düşmemek için çok çalışıyor.
Onun kaçmasına izin vermek için çok iyi bir fırsat.
Ofiste onu bekleyen işten çıkarma bildirimi vardı.
Bu tür ayakkabı ıslak zeminde kayma eğilimindedir.
Bu belediye organlarının her biri için ayrı bir oylama fişi vardır.
Eğer dikkatli olmazsan ,kayabilir ve buzlu basamakların üstüne düşebilirsin.
Bu seninle benim aramda bir sır, bu yüzden ağzından kaçmasına izin verme.
Tom'un muz kabuğunda kaydığını gördüklerinde odadaki herkesin gülmekten gözleri yaşardı.
Cesaretimi toplamama ve Mary'yi bir sinemaya davet etmeme rağmen, o beni atlattı.
Mary'yi bir filme davet etmek için cesaretimi toplasam bile, o beni sattı.
Sevgilim, endişe etme. Döndüğünde her şey hazır olacak - Bulaşıklar, ütüleme, her şey... Güzel bir banyo yapmaktan ve kendini kurulamaktan başka bir şey yapmak zorunda kalmayacaksın.