Examples of using "Skulls" in a sentence and their turkish translations:
ve ayrı bir kafatası yığınıyla karşılaştılar.
Hayvanların çoğunun kafatası vardır.
Kulübe etrafındaki duvar insan kemiklerinden yapılmış ve onun üstünde kafatasları vardı.
Hayat düşen bir yıldırım gibidir. Güzelliğin saltanatı tek günlüktür. Hepsi birbirine benzeyen ölülerin kafataslarına bakıp ibret al!