Translation of "Lightning" in Turkish

0.081 sec.

Examples of using "Lightning" in a sentence and their turkish translations:

- The lightning flashed.
- Lightning flashed.

Şimşek çaktı.

Lightning flashed.

Şimşek çaktı.

The lightning flashed.

Şimşek çaktı.

Lightning precedes thunder.

Şimşek gök gürültüsünden önce gelir.

- The tree was struck by lightning.
- Lightning struck the tree.

Ağaca yıldırım düştü.

- I got hit by lightning.
- I was struck by lightning.

Beni yıldırım çarptı.

- Lightning struck Tom's house.
- Tom's house was struck by lightning.

Tom'un evini yıldırım çarptı.

Aggressive and lightning-fast,

Agresif ve çok hızlı olan

These lightning-fast strikes.

Şimşek gibi hızlı darbeler.

I ran like lightning.

Yıldırım hızıyla koştum.

Lightning can be dangerous.

Yıldırım tehlikeli olabilir.

Lightning hit that tower.

Yıldırım kuleye isabet etti.

Lightning struck the tower.

Yıldırım kuleyi vurdu.

I'm afraid of lightning.

- Fırtınadan korkuyorum.
- Şimşekten korkuyorum.

Lightning struck his house.

Yıldırım evini vurdu.

Lightning struck Tom's house.

Yıldırım Tom'un evini vurdu.

Lightning normally accompanies thunder.

Şimşek genellikle gök gürültüsüne eşlik eder.

Lightning is nearly instantaneous.

Yıldırım neredeyse anlıktır.

What is the difference between a lightning bolt and a lightning flash?

Bir yıldırımla bir şimşek arasındaki fark nedir?

Tom was struck by lightning.

- Tom yıldırım tarafından çarpıldı.
- Tom'u yıldırım çarptı.

Lightning is an electrical phenomenon.

Şimşek, elektriksel bir olaydır.

I'm not afraid of lightning.

Yıldırımdan korkmuyorum.

He was hit by lightning.

Onu yıldırım çarptı.

She was struck by lightning.

Onu yıldırım çarpmıştı.

Tom was hit by lightning.

Tom yıldırım tarafından çarpıldı.

Tom was killed by lightning.

- Tom yıldırım tarafından öldürüldü.
- Tom'u yıldırım çarptı.

We perceive lightning before thunder.

Biz gök gürültüsünden önce yıldırımı algılarız.

I was struck by lightning.

Beni yıldırım çarptı.

Everything happened at lightning speed.

Her şey yıldırım hızında oldu.

He was killed by lightning.

Yıldırım çarpması sonucu öldü.

Lightning is usually followed by thunder.

Şimşek, genelde gök gürültüsünün ardından meydana gelir.

After the lightning, came the thunder.

Yıldırımdan sonra, gök gürültüsü geldi.

His house was struck by lightning.

Evini yıldırım çarptı.

He survived being struck by lightning.

O, yıldırım çarpması sonucu kurtuldu.

I ran as fast as lightning.

Yıldırım kadar hızlı koştum.

Those jets were faster than lightning.

O jetler yıldırımdan daha hızlıydı.

That tree's been struck by lightning.

Bu ağaca yıldırım düştü.

The lightning lit up the sky.

Yıldırım gökyüzünü aydınlattı.

This building has a lightning rod.

Bu bina bir paratonere sahip.

A lightning struck the tall tree.

Bir yıldırım uzun boylu ağacı vurdu.

Tom's house was struck by lightning.

Tom'un evini yıldırım çarptı.

Mary's house was struck by lightning.

Mary'nin evini yıldırım çarptı.

Lightning can occur during a storm.

Yıldırım bir fırtına anında oluşabilir.

- I have been struck by lightning three times.
- I've been struck by lightning three times.

Ben yıldırım tarafından üç kere çarpıldım.

- Lightning never strikes in the same place twice.
- Lightning never strikes twice in the same place.

Aynı dert kişinin başına iki kez gelmez.

Like a lightning bolt in the night.

Gecenin içinde yıldırım çakması gibi.

There was thunder and lightning last night.

Dün gece gök gürültüsü ve şimşek vardı.

The big tree was struck by lightning.

Büyük ağaca yıldırım düştü.

He finished it as quick as lightning.

- O çok hızlı bitirdi.
- O şimşek kadar hızlı bitirdi.

The house was struck by lightning yesterday.

Dün eve yıldırım düştü.

Quick as lightning, he solved the problem.

Problemi çabucak çözdü.

I saw the house struck by lightning.

Yıldırım tarafından çarpılan evi gördüm.

The thunderstorm produced a lot of lightning.

Fırtına bir sürü yıldırım üretti.

Last night, there was thunder and lightning.

Dün gece gök gürültüsü ve yıldırım vardı.

Did you see that flash of lightning?

O şimşek çakmasını gördün mü?

Tom was struck by lightning and died.

Tom, yıldırım tarafından çarpıldı ve öldü.

He was struck by lightning and died.

Yıldırım çarpıp öldü.

No one can predict where lightning will strike.

Şimşeğin nerede çakacağını hiç kimse önceden bildiremez.

Tom has been struck by lightning three times.

Tom üç kez yıldırım tarafından çarpıldı.

Lightning does sometimes strike the same place twice.

Yıldırım bazen aynı yere iki kez çakar.

He has been struck by lightning three times.

- O, bir yıldırım tarafından üç kez çarpıldı.
- Onu üç kez yıldırım çarptı.
- Üzerine üç kez yıldırım düştü.

She has been struck by lightning three times.

O, yıldırım tarafından üç kere çarpıldı.

Mary has been struck by lightning three times.

Mary'ye üç kez yıldırım çarptı.

We have been struck by lightning three times.

Biz üç kez yıldırım tarafından çarpıldık.

They have been struck by lightning three times.

Onlar üç kez yıldırım tarafından çarpıldılar.

I saw flashes of lightning in the distance.

Uzaktan yıldırım flaşları gördüm.

- The plane that Tom was on was struck by lightning.
- The plane Tom was on was struck by lightning.

Tom'un olduğu uçağı yıldırım çarptı.

The difference between the right word and almost the right word is the difference between lightning and the lightning bug.

Doğru kelime ve doğruya yakın kelime arasındaki fark şimşek ve ateş böceği arasındaki farktır.

Aside from flashes of lightning, it's now pitch black.

Çakan şimşeklerin dışında artık ortalık zifiri karanlık.

That made me somewhat of a digital lightning rod.

Bu beni dijital bir işaret fişeği haline getirdi.

The dog hid under the bed whenever lightning flashed.

Şimşek çaktığında köpek yatağın altına saklandı.

The flash of lightning precedes the sound of thunder.

Şimşeğin ışığı gök gürültüsünün sesinden önce gelir.

I'm at the hospital. I got struck by lightning.

Hastanedeyim. Yıldırım çarptı.

Thirty years ago, the clock was struck by lightning.

Otuz yıl önce saate yıldırım çarptı.

If there's no lightning, there'll be no thunder either.

Şimşek yoksa gök gürültüsü de olmayacaktır.

Tom's barn was struck by lightning twice last year.

Tom'un ahırı geçen sene iki kez yıldırım tarafından çarpıldı.

Don't stand under a tree in a lightning storm.

Gök gürültülü havada ağaç altında durma.

- I wish that Tom would get struck by lightning and die.
- I wish Tom would get struck by lightning and die.

Tom'u yıldırım çarpmasını ve ölmesini diliyorum.

I saw a flash of lightning far in the distance.

Uzakta bir yıldırım parlaması gördüm.

A big tree in the field was struck by lightning.

Alandaki büyük bir ağacı yıldırım çarptı.

The train that Tom was riding was hit by lightning.

Tom'un kullandığı trene yıldırım çarptı.

I heard the thunder, but did not see the lightning.

Gök gürültüsünü duydum, fakat şimşeği görmedim.

You have been struck by lightning three times, isn't it?

Sen yıldırım tarafından üç kere çarpıldın, değil mi?

Intermittent flashes of lightning illuminated the dark gloom of the forest.

Aralıklı şimşekler, ormanın kasvetli karanlığını aydınlattı.

A heart attack often comes like lightning from a blue sky.

Bir kalp krizi çoğunlukla mavi gökyüzünden gelen bir şimşek gibi gelir.

The old man had been making white lightning for 50 years.

O yaşlı adam elli yıldır kaçak viski imal etmekteydi.

A flash of lightning suddenly lit up the dark nocturnal landscape.

Bir şimşek çakması aniden karanlık gece manzarasını aydınlattı.

Tom's house was struck by lightning and burned to the ground.

Tom'un evine yıldırım düştü ve temeline kadar yandı.

The tree in front of the library was struck by lightning.

Kütüphanenin önündeki ağaç yıldırım tarafından vuruldu.

lightning campaigns, absorbing the Kingdom of Tarnovo and conquering most of Karvuna,

batıya gitmeden önce Tornavo Krallığı'nı çekmek, Karavan'ın çoğunu fethetmek,

I swear that it is true, or may lightning strike me down.

Ben bunun doğru olduğuna yemin ederim ya da yıldırım beni çarpsın.

More than 300 reindeer were killed by a lightning strike in Norway.

Norveç'te 300'den fazla geyik, bir yıldırım tarafından öldürüldü.

Yes, we are 97 percent less likely to be killed by a bolt of lightning.

Evet, bir yıldırım çarpması sonucu can kaybı riski de %97 daha az.

It really becomes apparent how much he struggled, when you hear Coltrane take off at lightning

Ne kadar zorlandığı, Flanagan'ın durduğu vakit Coltrane'in yıldırım gibi

The Coloseum was used until the year 217, when it was struck by lightning and burnt.

Şimşek tarafından çarpıldığında ve yandığında Coloseum 217 yılına kadar kullanıld.ı

With five minutes left to play in the third quarter, the game was stopped because of lightning.

Üçüncü çeyrekte oynamak için üç dakika kaldığı için, yıldırımdan dolayı oyun durduruldu.