Translation of "Single" in Turkish

0.018 sec.

Examples of using "Single" in a sentence and their turkish translations:

"He's single." "Who's single?"

"O bekar." "Kim bekar?"

- I am single.
- I'm single.

Bekârım.

You're single.

Sen bekarsın.

- I'm still single.
- I am still single.

- Hâlâ bekârım.
- Ben hâlâ bekârım.

- We're all single.
- We are all single.

Hepimiz bekârız.

A single bat?

bir tek yarasa mı?

Every single year.

yeni şirket kuruldu.

She's still single.

O hâlâ bekar.

He's still single.

O, hâlâ bekar.

Is Tom single?

Tom bekar mı?

Tom is single.

Tom bekar.

Girls, I'm single.

Kızlar, ben bekarım.

We're both single.

İkimiz de bekarız.

I'm single again.

Yine bekarım.

You're single, right?

Bekarsın, değil mi?

Are you single?

Bekar mısın?

They're both single.

Onların ikisi de bekar.

- I am a bachelor.
- I am single.
- I'm single.

Bekârım.

At every single level,

Her bir seviyede,

Single with bath, right?

Banyolu, tek kişilik, tamam mı?

Mary released a single.

Mary bir single çıkardı.

She's a single mother.

O bekar bir anne.

She's young and single.

O genç ve bekar.

He's young and single.

O genç ve bekar.

Is he still single?

O hâlâ bekar mı?

Is she still single?

O hâlâ bekar mı?

Is Tom still single?

Tom hâlâ bekar mı?

For every single word.

bir sayı dizisi oluşturabiliyoruz.

I hate being single.

Bekar olmaktan nefret ediyorum.

I'm a single child.

Ben tek evladım.

He's a single father.

O bekar bir baba.

He was single before.

O daha önce tekti.

Tom is still single.

Tom hâlâ bekar.

I'm a single mother.

Ben yalnız bir anneyim.

I'm a single mom.

Ben tek bir anneyim.

I'm a single parent.

Ben bekar bir ebeveynim.

I like being single.

Bekar olmaktan hoşlanıyorum.

Single or double room?

Tek ya da çift kişilik oda?

Rooms are single occupancy.

Odalar tek kişiliktir.

Fadil's mother was single.

Fadıl'ın annesi bekardı.

Are you still single?

Sen hala bekar mısın?

You're young and single.

Sen gençsin ve bekarsın.

Tom's mother is single.

Tom'un annesi bekar.

I'm single and childless.

Bekarım ve çocuksuzum.

Aren't you still single?

Sen hâlâ bekâr değil misin?

You're single, aren't you?

Bekarsın, değil mi?

- Not even a single person survived.
- There wasn't a single survivor.

Tek bir kurtulan yoktu.

- Tom thought that Mary was single.
- Tom thought Mary was single.

Tom Mary'nin bekar olduğunu düşündü.

- I thought that Tom was single.
- I thought Tom was single.

Tom'un bekar olduğunu düşünüyordum.

- I think Tom is single.
- I think that Tom is single.

Bence Tom bekar.

- Tom said that he was single.
- Tom said he was single.

Tom bekâr olduğunu söyledi.

- They said they were single.
- They said that they were single.

Bekar olduklarını söylediler.

- Not a single word did he say.
- He didn't say a single word.
- He did not say a single word.

O tek bir kelime söylemedi.

100% of single trauma victims

tek bir travma kurbanlarının %100'ü

single status or relationship breakdown,

parasal zorluklar veya işsizlik gibi

Limited to a single dataset --

tek veri seti ile sınırlanmış--

Every single one of them.

Her biri.

My oldest brother is single.

En büyük ağabeyim bekardır.

Tom is single, isn't he?

Tom bekar değil mi?

Is she single or married?

O bekar mı yoksa evli mi?

Are you married or single?

Evli misin yoksa bekar mısın?

You're still single, aren't you?

Hâlâ bekarsın, değil mi?

Single children are often spoiled.

Tek çocuklar genellikle şımarıktır.

I can't believe he's single.

Onun bekar olduğuna inanamıyorum.

That's why you're still single.

Bu yüzden hala yalnızsın.

Tom is rich and single.

Tom zengin ve bekar.

I passed every single test.

Her tek testten geçtim.

Line up in single file.

Tek sıra halinde sıralan.

I want a single room.

Tek kişilik bir oda istiyorum.

It's a single-cell organism.

Bu, tek hücreli bir organizma.

Tom wants to stay single.

- Tom tek kalmak istiyor.
- Tom bekar kalmak istiyor.

Don't tell a single person.

Bekar bir kişiye söyleme.

Tom was a single dad.

Tom bekar bir babaydı.

She did it single-handedly.

O bunu tek başına yaptı.

I don't like being single.

Ben bekar olmaktan hoşlanmıyorum.

Is he married or single?

O evli mi yoksa bekâr mı?

Mary is a single mom.

- Mary bekâr bir anne.
- Mary çocuklu bir dul.

Mary is a single mother.

Mary bekar bir anne.

Tom is a single father.

Tom bir bekar babadır.

Tom is young and single.

Tom genç ve bekardır.

Tom practices every single day.

Tom her gün pratik yapar.

I'd like a single room.

Tek kişilik bir oda istiyorum.

Tom did it single-handedly.

Tom bunu tek başına yaptı.

I want to stay single.

Bekar kalmak istiyorum.

Why is Tom still single?

Tom neden hâlâ bekâr?

Mary is single and independent.

Mary tek ve bağımsızdır.

Tom is a single parent.

Tom bekâr bir baba.

- Not a single word did he say.
- He didn't say a single word.

- O tek bir kelime söylemedi.
- O bir kelime söylemedi.

- We did not see a single game.
- We didn't see a single game.

- Hiçbir maç bile görmedik.
- Bir maç bile görmedik.

- I don't think Tom is single.
- I don't think that Tom is single.

Tom'un bekar olduğunu sanmıyorum.

Do you think it's easier to be a single mother or a single father?

Bekar bir anne mi yoksa bekar bir baba mı olmanın daha kolay olduğunu düşünüyorsun?

- The room was lit by a single candle.
- A single candle lit the room.

Odayı tek bir mum aydınlatıyordu.

- Tom and Mary are both still single.
- Both Tom and Mary are still single.

- Tom ve Mary her ikisi de hâlâ bekar.
- Hem Tom hem de Mary hâlâ bekar.

- Tom hasn't yet asked a single question.
- Tom hasn't asked a single question yet.

- Tom henüz tek bir soru sormadı.
- Tom daha tek bir soru sormuş değil.

- Tom and I are both still single.
- Both Tom and I are still single.

Hem Tom hem de ben hâlâ bekarız.