Examples of using "Dead" in a sentence and their turkish translations:
- Ölü mü?
- Öldü mü?
- Ölmüş mü?
- Ölü mü?
- O öldü mü?
- Öldü mü?
- Ölmüş mü?
Tom öldü.
Sen ölüsün.
O ölmüş mü?
- O öldü.
- Öldü.
Onlar öldüler.
- Geçmişe sünger çek.
- Bırak ölüleri, kendi ölülerini kendileri gömsün.
Onlar ölü değiller.
- O öldü.
- Öldü.
Herkes öldü.
Herkes öldü.
O öldü.
- O öldü mü?
- Öldü mü?
- Ölmüş mü?
- Sen öldün.
- Rezil.
- Git köprüden atla.
Onların hepsi öldü.
Köpek ölüdür.
Ben ölü değilim.
Tom ölmedi.
"O ölü mü yoksa diri mi?" "O ölü."
Pil bitmiş.
- Ben çok yorgunum.
- Yorgunluktan geberiyorum.
O körkütük sarhoş.
O ölmüş olmalı.
- Cesedimi çiğnemeden olmaz.
- Cesedimi çiğnemen lazım.
Tom ölmüş olabilir.
Tom şimdi ölü.
Gerçek gazetecilik öldü.
- Sen ölü müsün?
- Öldün mü?
- Belki de öldü.
- Belki de ölmüştür.
Ölü numarası yapma.
Onların her ikisi de öldü.
Bu tamamen yanlış.
Onlar ölü değil.
- Ölü mü?
- O öldü mü?
- Öldü mü?
- Ölmüş mü?
Bu çok kolay.
O öldü.
Sen ölmüş değilsin.
- Ölmüş değilsin.
- Ölü değilsiniz.
Tom ölü görünüyor.
Tom ölmüştü.
Tom'un annesi öldü.
Onlar ölü görünüyorlar.
Onlar ölmüştü.
Onlar zaten öldüler.
Tom öldü mü?
Onlar öldü mü?
Çok ciddiyim.
Sen tamamen hatalısın.
Görünüşe göre, onlar ölü.
Şövalyelik ölmez.
Öldünüz.
Leyla ölü yatıyordu.
Onun takati kalmamış.
Sami ölüydü.
Neredeyse ölüyordum.
- Öldüm mü?
- Ölü müyüm?
Tom öldü, değil mi?
Kedi ölmedi.
Tom bizim ölü olduğumuzu düşünüyor.
O ölü bir dildir.
Bu bir çıkmaz sokak.
Keşke ölmüş olsan.
Keşke ölmüş olsam!
Tom ölmedi.
Onun öldüğüne inanamıyorum!
Tom muhtemelen ölmüş.
Kim onu ölü ister?
Sen ölmedin, değil mi?
Kumandanın pili bitmiş.
Bu ölü bir dağ keçisi.
Bu ölü bir dağ keçisi.
Bu ölü bir dağ keçisi.
o ölüye eşlik ederler
Zilzurna sarhoş olduk.
Köpek öldü.
O, neredeyse öldü.
O öldü. Bu resmi.
Papağan öldü.