Translation of "Restricted" in Turkish

0.003 sec.

Examples of using "Restricted" in a sentence and their turkish translations:

Immigration is restricted.

Göç kısıtlanmıştır.

This is a restricted area.

Bu yasak bir alandır.

I feel always restricted here.

Ben burada kendimi her zaman kısıtlı hissediyorum.

You're in a restricted area.

Kısıtlı bir alandasın.

Freedom of speech was tightly restricted.

İfade özgürlüğü ciddi şekilde sınırlandı.

Entrance is restricted to those above 18.

Giriş 18 yaş üstü olanlara sınırlandırılmıştır.

The police restricted access to the road.

Polis yola girişi kısıtladı.

Magna Carta restricted the king’s tax-rising power.

Magna Carta, kralın vergi koyma hakkının sınırlanmasıdır.

Visibility was severely restricted in the heavy fog.

Görüş yoğun siste ciddi olarak sınırlı idi.

Freedom of speech is restricted in some countries.

Konuşma özgürlüğü bazı ülkelerde kısıtlıdır.

Tom and Mary broke into the restricted section of the library.

Tom ve Mary kütüphanenin kısıtlanmış bölümüne girdiler.

- Freedom of speech was tightly restricted.
- The freedom of expression was strictly limited.

İfade özgürlüğü ciddi şekilde sınırlandı.